You try to get back how it used to be.
Eskiden olduğu hale döndürmeye çalışıyorsun
Searching for truth in the words I speak
Konuştuğum kelimelerde gerçekliği arıyorsun
but the message is blurred and never quite complete.
Ama mesaj bulanık ve asla tamamlanmamış
How you look in my eyes, I know you deserve more.
Gözlerime nasıl da bakıyorsun, biliyorum fazlasını hakediyorsun
Reflections in the water help to clear my mind,
Sudaki yansımalar, aklımı toparlamama yardım ediyor
stretching out before me to the other side.
Diğer tarafa varmadan önce geriliyorum
We didn't even get a chance to say goodbye.
Hoşça kal demek için bir şansımız olmadı bile
Give me something to live for, something to die for.
Uğruna yaşanacak, uğruna ölünecek bir şey ver bana
Is there something that I'm, I'm missing?
Kaybettiğim bir şey mi var
Is there something I'm not, not seeing?
Görmediğim bir şey mi var
Is it not enough just, just being?
Sadece olmak yeterli değil mi
Is there something that I'm, I'm missing?
Kaybettiğim bir şey mi var
Well I don't know what you need when I'm so unprepared.
Ben hazırlıksızken neye ihtiyacın olduğunu bilmiyorum
Tell me, what is a life, if it is not shared?
Söyle bana, bir hayat nedir, eğer paylaşılmamışsa
I keep falling asleep pretending that you're there,
Oradaymışsın gibi davranarak uykuya dalıyorum
you gave me something to live for, something to die for.
Uğruna yaşanacak, uğruna ölünecek bir şey verdin bana
Is there something that I'm, I'm missing?
Kaybettiğim bir şey mi var
Is there something I'm not, not seeing?
Görmediğim bir şey mi var
Is it not enough just, just being?
Sadece olmak yeterli değil mi
Is there something that I'm, I'm missing?
Kaybettiğim bir şey mi var
'Cause I feel it.
Çünkü bunu hissediyorum
'Cause I feel it.
Çünkü bunu hissediyorum
'Cause I feel it.
Çünkü bunu hissediyorum
'Cause I feel it.
Çünkü bunu hissediyorum
'Cause I feel it.
Çünkü bunu hissediyorum
You get what you deserve, living in the dirt.
Hakettiğin şeyi alırsın, kir içinde yaşıyorsun
All that work and you're breaking it, breaking it.
Hepsi işe yarıyor ve bunu bozuyorsun
It only gets worse, living in the dirt.
Sadece daha da kötüleşiyor, kir içinde yaşıyorsun
All that work and you're breaking it, breaking it down.
Hepsi işe yarıyor ve bunu bozuyorsun
Why are you breaking me, breaking me down?
Neden beni yıkıyorsun
Why are you breaking me, breaking me down?
Neden beni yıkıyorsun
Is there something that I'm, I'm missing?
Kaybettiğim bir şey mi var
No matter how hard I try, you're not listening.
Ne kadar denersem deneyeyim, dinlemiyorsun
There must be something that I'm, I'm missing.
Kaybettiğim bir şey olmak zorunda