Who's to say that we always have to agree?
Herzaman kabul etmemiz gerektiğini kim söylüyor?
I think we both can take this one mistake
Bence ikimizde bu hataya tahammül edebiliriz
Like some kind of amnesty
Bir genel af gibi
Why to love and with such brutality?
Sevmek neden bu kadar acımasızca?
We're compatible, maybe a bit too much
Biz uyumluyuz, belki biraz daha fazlası
That's our ambiguity
Bu bizim belirsizliğimiz
I've cried a thousand storms
Bin tane fırtına kadar şiddetli ağladım
I've blown away the clouds
Bulutları uçurdum
The heartbeat of the sun is racing mine
Güneş'in kalp atışı benimkiyle yarışıyor
I'm missing out, my heart is waiting
Mahrum kalıyorum, kalbim beklemede
This is the day and the time
Gün bugün ve zaman bu zaman
I wanna believe that we may still have a chance
Hala bir şansımız olduğuna inanmak istiyorum
We took a leap in the dark
Riskli bir girişim yaptık
And I can see now
Ve şimdi görebiliyorum
How shadows have turned to light
Gölgelerin ışığa nasıl dönüşebildiğini
Well, we know how ephemeral are things
Peki, ömrü kısa olan şeyleri nasıl olduğunu biliyoruz
Disillusion takes what illusion gives
Göz aldanması ne vermişse hayal kırıklığı onu alır
What's the use of make believe?
Hayal kurmanın amacı nedir?
The needles of the clock are moving right to left
Saatin ibreleri sağdan sola doğru dönüyor
Pretend we never heard of things we said
Bizi üzecek şeyleri hiç duymamış gibi yapalım
Like we've been dead and start all over
Sanki ölmüşüz gibi yapalım ve en herşeye baştan başlayalım
This is the day and the time
Gün bugün ve zaman bu zaman
I wanna believe that we may still have a chance
Hala bir şansımız olduğuna inanmak istiyorum
We took a leap in the dark
Riskli bir girişim yaptık
And I can see now
Ve şimdi görebiliyorum
How shadows have turned to light
Gölgelerin ışığa nasıl dönüşebildiğini
The heartbeat of the sun is racing mine
Güneş'in kalp atışı benimkiyle yarışıyor
I'm missing out, my heart is waiting
Mahrum kalıyorum, kalbim beklemede
This is the day and the time
Gün bugün ve zaman bu zaman
I wanna believe that we may still have a chance
Hala bir şansımız olduğuna inanmak istiyorum
We took a leap in the dark
Riskli bir girişim yaptık
And I can see now
Ve şimdi görebiliyorum
How shadows have turned to light
Gölgelerin ışığa nasıl dönüşebildiğini