I saw you on a Sunday in a cafe
(Pazar günü seni bir kafede gördüm)
And all you did was look my way
(Ve tek yaptığın yoluma bakmaktı)
And my heart started to race
(Ve kalbim hızlanmaya başladı)
And my hands started to shake, yeah
(Ve ellerim titremeye başladı , evet)
I heard you asked about me through a friend
(Ve arkadaşlara beni sorduğunu duydum)
And my adrenaline kicked in
(Ve içimdeki adrenalin artıyordu)
‘Cause I've been askin' 'bout you too
(Çünkü bende seni soruyordum)
And now we're out here in this room
(Ve şimdi bu odadan çıktık)
I get a little bit nervous around you
(Senin etrafındayken biraz gerginim)
Get a little bit stressed out when I think about you
(Senin hakkında düşünürken biraz stresli oluyorum)
Get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum )
Baby, when I think about you, yeah
(Bebeğim, senin hakkında düşünürken, evet)
Talk a little too much around you
(Senin etrafında biraz fazla konuşuyorum)
(I talk a little too much, yeah)
(Biraz fazla konuşuyorum ,evet)
Get a little self-conscious when I think about you
( Seni düşünürken biraz içine kapanık oluyorum)
(I get a little self-conscious)
(Biraz içine kapanık oluyorum)
Get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum )
(I get a little excited)
(Biraz heyecanlanıyorum)
Baby, when I think about you, yeah
(Bebeğim, senin hakkında düşünürken, evet)
Yeah, when I think about you, babe
(Evet, senin hakkında düşünürken, bebeğim)
We walked in the rain
(Yağmurda yürüyorduk)
A couple blocks to your apartment
(Dairene birkaç blok kaldı)
You told me to come inside
(İçeri gelmemi söyledin)
Caught me staring in your eyes
(Beni gözlerine bakarken yakaladın)
And I'm not usually like this
(Ve ben genellikle böyle değilimdir)
But I like what you're doing to me
(Ama bana yaptığın şeyi seviyorum)
Ah, what you're doing to me
(Ah , bana ne yapıyorsun)
I get a little bit nervous around you
(Senin etrafındayken biraz gerginim)
I get a little bit nervous
(Biraz gerginim)
Get a little bit stressed out when I think about you
(Senin hakkında düşünürken biraz stresli oluyorum)
I get a little bit stressed out
(Biraz stresli oluyorum)
Get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum)
I get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum)
Baby, when I think about you, yeah
(Bebeğim, senin hakkında düşünürken, evet)
Yeah, when I think about you, babe (oh yeah)
(Evet, senin hakkında düşünürken ,bebeğim)(oh evet)
Talk a little too much around you
(Senin etrafındayken biraz fazla konuşuyorum)
I talk a little too much, yeah
(Biraz fazla konuşuyorum, evet)
Get a little self-conscious when I think about you
(Senin hakkında düşünürken biraz içine kapanık oluyorum)
I get a little self-conscious
(Biraz içine kapanık oluyorum)
Get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum)
I get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum)
Baby, when I think about you
(Bebeğim , senin hakkında düşünürken)
Yeah, when I think about you, babe
(Evet, senin hakkında düşünürken, bebeğim)
You got me acting like I've never done this before
(Daha önce hiç yapmamışım gibi davranıyorsun bana)
I promise I'll be ready when I walk through the door
(Kapıdan girdiğimde hazır olacağıma söz veriyorum)
And I don't know why
(Ve sebebini bilmiyorum)
No, I don't know why
(Hayır, sebebini bilmiyorum)
Yeah
(Evet)
I get a little bit nervous around you
(Senin etrafındayken biraz gerginim)
I get a little bit nervous
(Biraz gerginim)
Get a little bit stressed out when I think about you
(Senin hakkında düşünürken biraz stresli oluyorum)
I get a little bit stressed out
(Biraz stresli oluyorum)
Get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum)
I get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum)
Baby, when I think about you, yeah
(Bebeğim, senin hakkında düşünürken, evet)
Yeah, when I think about you, babe (oh yeah)
(Evet, senin hakkında düşünürken, bebeğim)(oh evet)
Talk a little too much around you
(Senin etrafındayken biraz fazla konuşuyorum)
I talk a little too much, yeah
(Biraz fazla konuşuyorum, evet)
Get a little self-conscious when I think about you
(Senin hakkında düşünürken biraz içine kapanık oluyorum)
I get a little self-conscious
(Biraz içine kapanık oluyorum)
Get a little excited
(Biraz içine kapanık oluyorum)
I get a little excited
(Biraz heyecanlanıyorum)
Baby, when I think about you
(Bebeğim, senin hakkında düşünürken)
Yeah, when I think about you, babe
(Evet, senin hakkında düşünürken, bebeğim)