Sound Of Madness (Deliliğin Sesi)
Yeah, I get it,
(Evet anladım)
You're an outcast.
(Sen dışlanmışsın)
Always under attack.
(Herzaman saldırı altında olan)
Always coming in last,
(Herzaman sonda gelen)
Bringing up the past.
(Geçmişi getirmekte olan)
No one owes you anything.
(Kimsenin sana borcu yok.)
I think you need a shotgun blast,
(Bence pompalı tüfek patlamasına ihtiyacın var)
A kick in the ass,
(k..ç taki bir acı)
So paranoid. . .
(Böyle paranoyakça)
Watch your back!!
(Arkanı kolla!!!)
Oh my, here we go...
(Evet şimdi başlıyoruz)
Another lose cannon gone bi-polar
(Kaybedilmiş diğer dini yasa, kutuplaşmaya giden)
Slipped down, couldn't get much lower.
(Kayıp giden, daha fazla alçalamaz)
Quicksand's got no sense of humor.
(Bataklığın şakası yok)
I'm still laughing like hell.
(Hala gülüyorum cehennem gibi)
You think that by crying to me
(Bunun beni ağlattığını düşünüyorsun)
Looking so sorry that I'm gonna believe,
(Üzgün görünüyorsun, inanacağım)
You've been infected by a social disease.
(Sosyal bir hastalıktan enfeksiyon kaptın)
Well, then take your medicine.
(İşte sana ilacın: )
[Chorus:]
I created the Sound of Madness.
(Deliliğin sesini yarattım)
Wrote the book on pain.
(Acıyla kitabını yazdım)
Somehow I'm still here,
(Bir şekilde hala buradayım)
To explain,
(Açıklamak için)
That the darkest hour never comes in the night.
(Hiç gelmeyen gecenin en karanlık saati)
You can sleep with a gun.
(Bir silahla birlikte uyuyabilirsin)
When you gonna wake up and fight... for yourself?
(Uyandığında savaş... kendin için mi?)
I'm so sick of this tombstone mentality,
(Bu mezar taşı mantalitesinden çok sıkıldım)
If there's an afterlife,
(Eğer ölümden sonra yaşam varsa)
Then it'll set you free.
(Demek ki seni özgür kılacak)
But I'm not gonna part the seas
(Denizlerin parçası değilim)
You're a self-fulfilling prophecy.
(Sen kendini gerçekleyen bir kehanetsin)
You think that crying to me,
(Sence bu beni ağlatıyor mu)
Looking so sorry that I'm gonna believe,
(Üzgün görünüyosun, inanacağım)
You've been infected by a social disease.
(Sosyal bir hastalıktan enfeksiyon kaptın)
Well, then take your medicine.
(Al işte ilacın: )
[Chorus]
I created the Sound of Madness.
(Deliliğin sesini yarattım)
Wrote the book on pain.
(Acıyla kitabını yazdım)
Somehow I'm still here,
(Bir şekilde hala buradayım)
To explain,
(Açıklamak için)
That the darkest hour never comes in the night.
(Hiç gelmeyen gecenin en karanlık saati)
You can sleep with a gun.
(Bir silahla birlikte uyuyabilirsin)
When you gonna wake up...
(Uyandığında...)
When you gonna wake up and fight...
(Uyandığında savaşmak için....)
[Chorus]
When you gonna wake up and fight... for yourself? [x3]
(Uyandığında şavaş... kendin için..)
Alıntıdır.