Sag mir was ist bloß mit uns gescheh'n
Du scheinst mir auf einmal völlig fremd zu sein
Warum geht's mir nich' mehr gut
Wenn ich in deinen Armen liege
Ist es egal geworden was mit uns passiert
Wo willst du hin ich kann dich kaum noch seh'n
Söyle,bize ne oldu?
Bir anda bana tamamen bir yabancı gibi gözüküyorsun.
Neden artık iyi hissetmiyorum;
Kollarında uzanırken?
Bize ne olduğunu artık umursamıyor muyuz?
Nereye gitmek istiyoruz;
Neredeyse seni hiç göremiyorum artık...
Unsre Eitelkeit stellt sich uns in den Weg
Wollten wir nicht alles wagen
Ham wir uns vielleicht verraten
Ich hab geglaubt wir könnten echt alles ertragen
Kibirimiz yolumuza engeller koyuyor.
Hiç bir şeye meydan okumak istemedik mi?
Belki de kendimizi meydana mı çıkardık?
Neredeyse her şeye direnebileceğimizi zannetmiştim.
Symphonie
Und jetzt wird es still um uns
Denn wir steh'n hier im Regen
Haben uns nichts mehr zu geben
Senfoni;
Ve artık etrafımızda sessizce dönüyor.
Çünkü yağmurun (ortasında) duruyoruz;
Birbirimize verecek hiç bir şey kalmamışken...
Und es ist besser wenn du gehst
Denn es ist Zeit
Sich ein zu gesteh'n dass es nicht geht
Es gibt nichts mehr zu reden
Denn wenn's nur regnet
Ist es besser aufzugeben
Ve eğer gidersen;
Daha iyi olacak.
Çünkü (artık) bunun yürümediğini;
İtiraf etmenin zamanı geldi.
Artık konuşulacak bir şey yok.
Çünkü sadece yağmur yağdığında;*
Boyun eğmek en iyisidir...
Und es verdichtet sich die Stille über uns
Ich versteh' nich' ein Wort mehr aus deinem Mund
Haben wir zu viel versucht
Warum konnten wir's nicht ahnen
Es wird nicht leicht sein das alles einzuseh'n
Ve aramızdaki sessizlik giderek büyüyor.
Ağzından çıkan bir kelimeyi bile anlayamıyorum artık.
Fazla mı çabaladık?
Bunca şeyi kabul etmenin kolay olmayacağını;
Neden tahmin edemedik?
Irgendwo sind wir gescheitert
Und so wie's ist so geht's nich weiter
Das Ende ist schon lang geschrieben
Und das war uns're
Bir yerde başarısız olduk.
Ve (şu anda) olan bu,devam edemiyor(uz).
Son yazılalı çok oldu,
Ve bu bizim sonumuz...