Fragile leaves hit the ground.
The cold air drifts into my lungs.
I see your face through the fog.
Reminds me of the dreams you lost.
I can see it in your eyes.
You're broken down; your hands are tied.
I can feel it in my side.
Over and over and over i've tried.
I can see it in your eyes
You're broken down; your hands are tied.
And i know you cannot hide.
Over and over and over i've tried.
It broke my heart.
It felt so good to see you.
I've never been one to put my trust in.
When did i become so weak, or have i always been?
I can't put all this Back in place.(Back in place)
I can see it in your eyes
You're broken down; your hands are tied.
I can feel it in my side.
Over and over and over i've tried.
I can see it in your eyes
You're broken down; your hands are tied.
And i know you cannot hide.
Over and over and over i've tried.
This gaping hole in my chest is filled with deceit.
I fear that all my cries fell upon deaf ears.
I caress flesh with severed nerves.
I go veiled in darkness and disease.
This november swallows me whole.
And this may be the closest thing that you'll ever receive to an apology.
I close my eyes and i can see you dead.
I close my eyes and i can see you dead.
I close my eyes and i can see you dead.
I close my eyes and i can see you dead.
--------------------------------
November
Kırılgan yapraklar, yere vurur.
Soğuk hava, benim akciğerlerime sürüklenir.
Ben, sis boyunca senin yüzünü görürüm.
Senin, kaybettiğin rüyalardan bana hatırlat
Ben, senin gözlerinde onu görebilirim.
Sen, kırılırsın; senin ellerin, bağlanır.
Ben, benim kenarımda onu hissedebilirim.
Tekrar ve tekrar, ve üzerinde ben, denedim.
Ben, senin, kırıldığın senin gözlerinde onu görebilirim; senin ellerin, bağlanır.
Ve ben, senin, saklayamadığını bilirim.
Tekrar ve tekrar, ve üzerinde ben, denedim.
Kalbimi kırdı.
O, seni görmek için öyle iyi hissetti.
Ben asla, benim güvenimi koymak için bir olmadım.
Ben, öyle zayıf ne zaman oldum, veya ben her zaman, oldum mu?
Ben, tüm bunları Yerine koyamam.
(Yerine koy)
Benim göğsümde bu esneyen delik, hilekarlıkla doldurulur.
Ben, benim bütün çığlıklarımın, sağır kulakların üzerinde düştüğünden korkarım.
Ben, ayrılan sinirlerle eti öperim.
Ben, karanlık ve hastalıkta peçeli giderim.
Bu kasım, beni tüm yutar.
Ve bu, senin şimdiye kadar, bir özre alacak olduğun en kıl payı atlatılan şey olabilir.
[*4]ben, benim gözlerimi kapatırım, ve ben, seni ölü görebilirim.