Cloudy
The sky is gray and white and cloudy,
Sometimes I think it's hanging down on me.
And it's a hitchhike a hundred miles.
I'm a rag-a-muffin child.
Pointed finger-painted smile.
I left my shadow waiting down the road for me a while.
Cloudy
My thoughts are scattered and they're cloudy,
They have no borders, no boundaries.
They echo and they swell
From Tolstoy to Tinker Bell.
Down from Berkeley to Carmel.
Got some pictures in my pocket and a lot of time to kill.
Hey sunshine
I haven't seen you in a long time.
Why don't you show your face and bend my mind?
These clouds stick to the sky
Like floating questions, why?
And they linger there to die.
They don't know where they are going, and, my friend, neither do I.
Cloudy,
Cloudy.
Bulutlu
gökyüzü gri, beyaz ve bulutlu
bazen üzerime geldiğini düşünüyorum
ve yüz millik bir otostop
ben bir sokak çocuğuyum
parmak sallanan- yüzü boyalı
gülüşümü yolun aşağısında bıraktım bir süre beklesin beni
Bulutlu
düşüncelerim dağınık ve bulutlular
onların ne sınırı var ne de limiti
yankılanıyorlar ve şişiyorlar
Tolstoy'dan Tinker Bell'e kadar
Berkeley'den Camel'a kadar
cebimde birkaç resmim var ve öldürecek çok zamanım
hey günışığı
seni uzun zamandır görmedim
neden yüzünü göstermiyorsun ve aklımı çelmiyorsun?
bu bulutlar gökyüzüne yapışmış
yüzen sorular gibi, neden?
ve ölene kadar ordalar
nereye gittiklerini bilmiyorlar, ve, arkadaşım
ben de bilmiyorum
Bulutlu
Bulutlu