Old friends, old friends
Eski arkadaşlar, eski arkadaşlar
Sat on their park bench like bookends
Kitap desteği gibi banklarında otururlar
A newspaper blown through the grass
Otların arasından çiçeklenmiş bir gazete
Falls on the ground toes
Zemindeki ayak parmaklarına düşer
Of the high shoes
Yüksek ayakkabılar
Of the old friends
Eski arkadaşlar
Old friends
Eski arkadaşlar
Winter companions, the old men
Kışın yol arkadaşı, yaşlı adam
Lost in their overcoats
Kendi paltolarında kaybolmuş
Waiting for the sun
Güneş için bekliyor
The sounds of the city
Şehrin seslerini
Sifting through trees
Ağaçların arasından eliyor
Settle like dust
Toz gibi yerleşmiş
On the shoulders
Omuzlarında
Of the old friends
Eski arkadaşlar
Can you imagine is years from today?
Bugünden yıllar sonrasını hayal edebiliyor musun?
Sharing a park bench quietly
Sessizce paylaşılmış bir bank
How terribly strange to be seventy
Yetmiş olmak nasıl tuhaf bir şekilde korkutucu olabilir
Old friends
Eski arkadaşlar
Memory brushes the same years
Hafıza aynı yılları fırçalar
Silently sharing the same fears
Sessizce aynı korkuyu paylaşır
Time it was and what a time it was
Zaman oldu ve ne zaman oldu
It was a time of innocence
Masumiyet zamanıydı
A time of confidences
Güven zamanıydı
Long ago it must be
Uzun zaman önce olmuştu
I have a photograph
Bir fotoğtafım var
Preserve your memories
Anılaını muhafaza ediyorum
They're all that's left you
Onlar senden kalanların hepsi