Stars are just wishes come true
Yıldızlar gerçekleşen dileklerdir
Yeah
Evet
I used to worship at your altar
Sunağında* ibadet etmiştim eskiden
Underneath the covers
Kapakların altında
I used to worship at your altar
Sunağında ibadet etmiştim
I used to think I was your lover
Sevgilin olduğumu düşünüyordum
So what did I do?
Peki ben ne yaptım?
Was it my fault?
Benim hatam mıydı?
Could I have changed it?
Değiştirebilir miyim?
And why did you go?
Ve sen neden gittin?
It's not like you're blameless
Sen suçsuzmuş gibi değil
You should be ashamed of how you behaved
Nasıl davrandığından utanmalısın
Making that thing some kind of game
Bu şeyi bir oyun haline getirdin
Holding my hand, telling me meet me in five years
Elimi tutup benimle 5 yıl içinde buluş dedin
(I use to worship, at your altar)
(Sunağında ibadet ediyorum)
Five years
5 yıl
But you're a different kind of person
Ama sen farklı bir insansın
Not the person that I once knew
Önceden bildiğim kişi değil
Not the girl I fell in love with
Aşık olduğum kız değil
Not the god I made you into
Yaptığım tanrı değil
You do what you want
Ne istersen yap
Sleep with who you want
İstediğin kişiyle yat
I can't stop you
Seni durduramam
Even if I try, the whole time, you will lie
Denesem bile, her zaman, yalan söyleyeceksin
Then you give me one more line about doing line*
Sonra bana çizgi yapmakla ilgili bir çizgi vereceksin
You say that you're just living your life
Sadece hayatını yaşadığını söylüyorsun
That I should do my time, but I already did my time
Zamanımı yapmam gerektiğini, ama ben zaten yaptım
I used to worship at your altar
Sunağında ibadet etmiştim
I thought you'd wash away my pain
Acılarımı sileceğini düşündüm
Thought your name made you a river
Adının sana bir nehir yaptığını düşünmüştüm
After all it's just a name
Her şeyden sonra bu sadece bir isim
So what did I do?
Peki ben ne yaptım?
Was it my fault?
Benim hatam mıydı?
Could I have changed it?
Değiştirebilir miyim?
And why did you go?
Ve sen neden gittin?
It's not like you're blameless
Sen suçsuzmuş gibi değil
Was it my fault?
Benim hatam mıydı?
Could I have changed it?
Değiştirebilir miydim?
You do what you want
Ne istersen yap
Sleep with who you want
İstediğin kişiyle yat
I can't stop you
Seni durduramam
Even if I try, the whole time, you will lie
Denesem bile, her zaman, yalan söyleyeceksin
Then you give me one more line about doing line*
Sonra bana çizgi yapmakla ilgili bir çizgi vereceksin
You're on my mind
Aklımdasın
Oh, yeah, that's right, but I am fine
Evet,doğru, ama ben iyiyim
Yeah, I'm alive, I'm alive
Evet,yaşıyorum,yaşıyorum
I won't worship at your shrine again
Tapınağında tekrar ibadet etmeyeceğim
And no I do not want to be your friend
Ve hayır, senin arkadaşın olmak istemiyorum
I feel relieved to know that one day all of this will end
Bunların hepsinin bir gün biteceğini bilince rahatlıyorum
Such a weight off of my shoulders
Omuzlarımdan bir yük düştü
Momma told us, "Remember, you're not infinite
It's better not to speak and maybe you should get to listening
Don't you worry about the money, honey, or the internet
Cause you're alive, cause you're alive
Baby, you're alive."
Annem bize dedi ki '' Unutmayın, sonsuz değilsiniz.Para,bal ya da internet
hakkında endişelenmeyin.Çünkü hayattasınız,çünkü hayattasınız.Bebeğim,çünkü
hayattasınız.'No need to worship at an altar
Sunakta ibadet etmeye gerek yok
No need to worship at an altar
Sunakta ibadet etmeye gerek yok.
Dipnot:
sunak:tapınaklarda, üzerinde kurban kesilen, günlük vb. yakılan,
başına geçilip dinsel tören yapılan, masa biçiminde taş.