Never thought I'd have a moment like this
-Hiç böyle bir ânım olacağını düşünmemiştim
All I want to feel is your kiss
-Tek istediğim, öpücüğünü hissetmekti
So many words on the tip of my tongue
-Dilimin ucunda bir sürü kelime var
So many things that you should have done
-Senin yapmış olman gereken bir sürü şey vat
Right now it hurts that I want you to stay
-Şimdi, kalmanı istemek acı veriyor
Nobody asked me if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
In six seconds I count 10 reasons to go
-Altı saniyede, gitmek için 10 sebep sayarım
Every day people tell me something else that I know
-Her gün, insanlar bana bildiğim şeyleri söylüyor
Yeah, nobody asked me what I wanted
-Evet, kimse bana ne istediğimi sormadı
Nobody asked me
-Kimse sormadı
I tried to ask you but nobody asked me
-Ben sana sormayı denedim ama kimse bana sormadı
I tried to ask you but nobody asked me
If I was okay
-Ben sana sormayı denedim ama kimse bana sormadı
Nobody asked me, nobody asked me
If I was okay
-Kimse sormadı, kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
Nobody asked me
-Kimse sormadı
Nobody asked me if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
No, no, no, no, no, no, no
-Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
Nobody asked if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
Shaking your head while I try to explain
-Açıklamaya çalışırken basını sallıyorsun
You say you don't want to hear me complain
-Beni şikayet ederken duymak istemediğini söylüyorsun
Just trying to get my point across
-Ben sadece doğru anlaşılmak istiyorum
You don't seem to care if I'm feeling lost
-Eğer kaybolmuş gibi hissedersem, umrunda olmayacak gibi görünüyorsun
Right now it hurts that I want you to stay
-Şimdi, kalmanı istemek acı veriyor
I can't understand why I feel this way
-Neden böyle hissettiğimi anlayamıyorum
All the friends I've ever had tell me go
-Tüm arkadaşlarım gitmemi söylüyor
Every day I hear them saying something else that I know
-Her gün, bildiğim şeyleri söylediklerini duyuyorum
Yeah, nobody asked me what I wanted
-Evet, kimse benim ne istediğimi sormadı
Nobody asked me
-Kimse sormadı
I tried to ask you but nobody asked me
-Ben sana sormayı denedim ama kimse bana sormadı
I tried to ask you but nobody asked me
If I was okay
-Ben sana sormayı denedim ama kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
Nobody asked me, nobody asked me
If I was okay
-Kimse bana sormadı, kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
Nobody asked me
-Kimse sormadı
Nobody asked me if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
No, no, no, no, no, no, no
-Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
Nobody asked if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
I hear a siren guiding me closer
-Bir siren sesi duyuyorum, bana yakından yol gösteriyor
I hear it's echo over and over
-Onun yankısını tekrar ve tekrar duyuyorum
I tried to ask you
-Ben sana sormayı denedim
I tried to ask you
-Ben sana sormayı denedin
I tried to ask but nobody asked
-Ben sana sormayı denedim ama kimse bana sormadı
I tried to ask you but nobody asked me
-Ben sana sormayı denedim ama kimse bana sormadı
I tried to ask you but nobody asked me
If I was okay
-Ben sana sormayı denedim ama kimse bana iyi olup olmadığını sormadı
Nobody asked me, nobody asked me
If I was okay
-Kimse bana sormadı, kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
Nobody asked me
-Kimse sormadı
Nobody asked me if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
No, no, no, no, no, no, no
-Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
Nobody asked if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
Nobody asked me if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı
No, no, no, no, no, no, no
-Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır, hayır
Nobody asked if I was okay
-Kimse bana iyi olup olmadığımı sormadı