Blocks of steel and glass you trust
Silky skin, oh so clean so pure
Now they're no more, no walls, no plans
Out of their cracking skin I pour and pour
Güvendiğiniz çelik ve cam bloklar
İpeksi cilt, oh çok temiz çok saf
Artık onlar yok, duvar yok, plan yok
Çatlak derilerinden döküyorum ve döküyorum
Lick my lips and bite my ears to taste the truth
In your mouth and on your tongue like burning soot
Floods of draught and streams of sand flows out of me
Fill your lungs until you fall upon your knees
Gerçeği tatmak için dudaklarımı yala ve kulaklarımı ısır
Yanan bir is gibi dudaklarında ve dilinde
Hava baskını ve kum akıntıları benden çıktı
Dizlerinin üzerine çökene kadar ciğerlerini doldur
Hail the ashes of past
Grains and grains of dreams collapsed
Piled up behind the blast
Oh, I'm the dust
Geçmişin küllerini selamla
Tahıllar ve düşlerin taneleri çöktü
Patlamanın arkasında yığıldı
Oh, ben tozum
Beneath the shining face of crust I was trapped
For endless time in the darkest holes with no keys
Now they're no more, a brief flash and all gone
No more cells to hold us in, we're free, so free
Kabuğun parlayan yüzünün altında tuzağa düşürüldüm
Anahtarsız, karanlık delikle sonsuza kadar
Artık yoklar, kısa bir flaş ve hepsi gitti
Bizi tutacak daha fazla hücre yok, biz özgürüz, çok özgürüz
But freedom betrays us
As we scatter around in burning rage
All our lives we wanted to be free
But now we're desperate to get back to our cage
And fall upon our knees
Cause we don't want to leave
The comfort of our beliefs
So the weight remains
The weight of the ashes of past
Grains and grains of dreams collapsed
Piled up behind the blast
Oh, I'm the dust
Fakat özgürlük bize ihanet eder
Biz yanan öfkeyle etrafa saçıldıkça
Hayatımız boyunca özgür olmak istedik
Ama şimdi kafeslerimize geri dönmek için çaresiziz
Ve dizlerimizin üstüne çöküyoruz
Çünkü gitmek istemiyoruz
İnançlarımızın rahatlığı
Böylece ağırlık kalır
Geçmişteki küllerin ağırlığı
Tahıllar ve düşlerin taneleri çöktü
Patlamanın arkasında yığıldı
Ah, ben tozum