I feel your comfort in my dreams
*Rüyalarımda senin rahatlığını hissediyorum.
Unprotected silent screams
*Sessiz çığlıklardan korunmasızım.
A light beyond your shadow beams
*Senin gölgelerinin ötesinde bir ışık
Still I don't know what it means
*Hala ne anlama geldiklerini bilmiyorum.
When seasons change
*Mevsimler değiştiğinde,
Memories remain
*Geriye anılar kaldığında.
I hold on because I won't let go
*Tutunuyorum çünkü, seni bırakmayacağım.
Even though I know there's solitude below
*Aşağıda yalnızlık olduğunu bilsem bile.
I hold on because I can't let go
*Tutunuyorum çünkü, seni bırakmayacağım.
And I refuse to let the hands of fate unfold
*ve Kaderin ellerini açmasına izin vermiyorum.
I hold on
*Tutunuyorum.
And when the darkness turns to day
*ve karanlık aydınlığa döndüğünde.
I won't let you drift away
*Senin sürüklenip gitmene izin vermeyeceğim.
Conscience fades and some let go
*İnançlar, kaderler unutulur ve bazıları gider.
But I hang on cause I know
*Fakat ben asılıyorum, çünkü biliyorum ki.
When seasons change
*Mevsimler değiştiğinde,
Memories remain
*Geriye anılar kaldığında.
I hold on because I won't let go
*Tutunuyorum çünkü, seni bırakmayacağım.
Even though I know there's solitude below
*Aşağıda yalnızlık olduğunu bilsem bile.
I hold on because I can't let go
*Tutunuyorum çünkü, seni bırakmayacağım.
I refuse to let the hands of fate unfold
*Kaderin ellerini açmasına izin vermiyorum.
No, no
*Hayır, hayır.
I refuse to let the hands of fate unfold
*Kaderin ellerini açmasına izin vermiyorum.
I hold on
*Tutunuyorum.
I hold on
*Tutunuyorum.
I refuse to let the hands of fate unfold
*Kaderin ellerini açmasına izin vermiyorum.
Oh, I hold on
*Oh, Tutunuyorum.