I thought love was only true in fairy tales
Meant for someone else but not for me
Love was out to get me
That's the way it seemed
Disappointment haunted all my dreams
Then I saw her face
Now I'm a believer
Not a trace of doubt in my mind
I'm in love
I'm a believer
I couldn't leave her if I tried
I thought love was more or less a giving thing
Seems the more I gave, the less I got
What's the use in trying
All you get is pain
When I needed sunshine, I got rain
Then I saw her face
Now I'm a believer
Not a trace of doubt in my mind
I'm in love
I'm a believer
I couldn't leave her if I tried
aşkın yalnız masslarda gerçek olduğunu sanırdım
başkaları için anlamlı olabilirdi ama benim için değil
aşk beni yakalamak için dışarıdaydı, göründüğü kadarıyla
hayalkırıklığı tüm düşlerimi avladı
ve sonra (onun) yüzünü gördüm
şimdi inanıyorum (aşka)
aklımdaki bi şüphenin kopyası değildi
(aklımın bana oynadığı bir oyun değildi demek isteniyor snrm)
aşığım
aşka inanırım
denediysem de onu terkedemedim
aşkın verilenden daha fazlası ya da daha azı olduğunu sanırdım
fakat verdiğim fazla aldığımsa daha azdı, ah, evet
denemeye değecek ne var ki?
tek elde ettiğin şey acı
gün ışığı dilediğimde yağmur elde ettim
ve sonra (onun) yüzünü gördüm
şimdi inanıyorum (aşka)
aklımdaki bi şüphenin kopyası değildi
(aklımın bana oynadığı bir oyun değildi demek isteniyor snrm)
aşığım
aşka inanırım
denediysem de onu terkedemedim
denemeye değecek ne var ki?
tek elde ettiğin şey acı
gün ışığı dilediğimde yağmur elde ettim
ve sonra (onun) yüzünü gördüm
şimdi inanıyorum (aşka)
aklımdaki bi şüphenin kopyası değildi
(aklımın bana oynadığı bir oyun değildi demek isteniyor snrm)
aşığım
şimdi aşka inanıyorum
(evet evet evet evet evet evet evet evet )
şimdi inanıyorum (aşka)
şimdi inanıyorum (aşka)
şimdi inanıyorum (aşka)