Я жила, не думая о многом,
И печалиться мне было бы смешно.
Все, казалось, лето за порогом,
Дождь осенний постучал в окно.
А небо осенью серое с просинью.
К югу тянутся, за собой маня
Дикие лебеди, дикие лебеди,
Словно печаль моя.
Не ждала, и думать не хотела,
Что когда-нибудь дождем
Размоет путь.
Не беда, что осень пролетела,
Просто жаль, что лето не вернуть.
А небо осенью серое с просинью.
К югу тянутся, за собой маня
Дикие лебеди, дикие лебеди,
Словно любовь моя.
Что ж, грустить теперь, наверно, поздно
По прошедшим дням,
Несбывшимся мечтам.
Листья, так похожие на звезды,
Падают, кружась, к моим ногам.
А небо осенью серое с просинью.
К югу тянутся, за собой маня
Дикие лебеди, дикие лебеди,
Словно судьба моя.
Türkçe
Vahşi kuğular
Yaşadım, bir çok şeye kafa yormadan,
Hüzünlenmek komik gelirdi bana.
Yaz, kapı eşiğinde gibi görünürdü hep,
Sonbahar yağmuru vurdu camlara.
Gökyüzü ise güzde, gri bir mavilikte.
Güneye çekiyor, cezbedip arkasından
Vahşi kuğular, vahşi kuğular,
Hüznüm gibiler.
Beklemedim, düşünmek bile istemedim,
Yağmurun bir gün
Yolları aşındıracağını.
Dert değil güzün gitmesi,
Acı olan, yazın bir daha gelmemesi.
Gökyüzü ise güzde, gri bir mavilikte.
Güneye çekiyor, cezbedip arkasından
Vahşi kuğular, vahşi kuğular,
Aşkım gibiler.
Herhalde, artık geç, ne var ki kederlenecek
Geçen günler için,
Gerçekleşmeyen hayaller için.
Yapraklar o kadar benziyor ki yıldızlara,
Düşüyorlar döne döne, ayaklarımın ucuna.
Gökyüzü ise güzde, gri bir mavilikte.
Güneye çekiyor, cezbedip arkasından
Vahşi kuğular, vahşi kuğular,
Kaderim gibiler.