We'll sing the song of freedom
In Germany, forty-five
Unknown days passing by
In august, smell of blood
Everywhere the Fuhrer's speech
In every town, every mind
Mother's dying, don't believe that man
Echoes of the bombs passing by
Hail the new world
But we'll take back
Chrash my face to the ground
But don't go back
Exhibited savagery under the star of the law
Men take pleasure-hanging gore
I see the fright in your eyes as you turn and run
Screams of terror across the sea
Might night beneath the cold of the frozen star
Should have never comes this far
I have a hope, standing behind the souls
And I'm very tired carrying hearts to hope
Thunder as loud as the victims of soul
While breaking my chest and taking my heart away
And I'm very tired, screams from a life I live
Thunder
Mother, don't go away
Please, don't leave me alone
Mother
--------------------
ağustos
özgürlüğün şarkısını söyleyeceğiz
almanya'da, 1945'te
bulanık günler geçip giderken
ağustosta, kan kokusu var
her yerde Fuhrer'in konuşmaları
her şehirde, her zihinde
anneler ölüyor, o herife inanmayın
bombaların yankıları kulaklarda
yeni dünyayı selamlayın
ama geri alacağız
yüzümü yere çarpacağım
ama geri dönmeyeceğim
kanun yıldızının altında sergilenen vahşet
erkekler kan kokusundan zevk alıyorlar
dönüp kaçarken gözlerinde korkuyu görebiliyorum
kargaşa çığlıkları var denizin ötesinde
donmuş yıldızların altında gece
bu kadar uzun sürmemeliydi
bir umudum var, ruhların arkasında beklerken
ve kalplere umut getirmekten çok yoruldum
ruh kurbanlarının sesleri kadar yükses sesli yıldırım
göğüs kafesimi kırar ve kalbimi sökerken
ve çok yorgunum, yaşadığım hayattan çığlıklar yükseliyor
yıldırımlar
anne, lütfen gitme
lütfen beni yalnız bırakma
anne.