Ein Kompliment
Bir İltifat
Wenn man so will,
bist du das Ziel einer langen Reise.
Die Perfektion der besten Art und Weise,
in stillen Momenten leise,
die Schaumkrone der Woge der Begeisterung,
bergauf, mein Antrieb und Schwung.
Şöyle şöylemek gerekirse
Sen uzun bir yolculuğun hedefisin
Her yolun mükemmeliğisin,
Issız anlarda sessiz,
Coşku ve dalgalar için köpükten bir taçsın
Beni yukarı doğru taşıyansın
Ich wollte dir nur mal eben sagen,
dass du das Größte für mich bist,
und sichergehen, ob du denn dasselbe für mich fühlst,
für mich fühlst
Ben sana sadece bir söyleyeyim dedim
Benim için en büyüğü olduğunu
Benim için aynı şeyleri hissetiğinden emin olmak istedim,
Benim için aynı şeyleri hissetiğini
Wenn man so will,
bist du meine Chill-Out Area,
meine Feiertage in jedem Jahr,
meine Süßwarenabteilung im Supermarkt.
Die Lösung, wenn mal was hakt,
so wertvoll, dass man es sich gerne aufspart,
und so schön, dass man nie darauf verzichten mag.
Şöyle söylemek gerekirse
Sen benim rahatlamak için takıldığım mekansın
Her sene kutladığım bayramlarsın
Süpermarkettekki tatlılar bölümüsün
Ortaya çıkan bir sorunun çözümüsün
Çok değerli olduğu için saklanan
Ve çok güzel olduğu için vazgeçilemeyensin.