"Eyes Closed"
I know it takes some time to find the light
-Biliyorum ışığı bulmak biraz zaman alıyor
And get through the winter
-Ve kışı geçirmek de
And I used to sing about you in my life
-Ve senin hakkında şarkı söylerdim kendi hayatımda
But now I've reconsidered it all
-Ama şimdi her şeyi tekrar düşündüm
These days remain fairly incomplete
-Bu zamanlar oldukça eksik kalıyor
But I won't wait to say that something's gotten into me
-Ama birşeylerin beni ele geçirdiğini söylemeyi beklemeyeceğim
And to think we thought we made this place our home
-Ve bu yerin evimiz olacağını düşünmüştük
You should know, I'm still wondering
-Bilmelisin, hala merak ediyorum
How many stories have you told
-Ne kadar fazla hikaye anlattın?
Where you made it through hell with your eyes closed?
-Gözlerin kapalıyken bunu nerede cehenneme dönüştürdün?
It's not that easy anymore (Believe me, it's not easy)
-O kadar kolay değil artık (İnan bana, kolay değil)
If seeing is believing, then everything you say is misleading
-Eğer görmek inanmaksa, o zaman söylediğin her şey yanıltıcı
You told your story, but I don't feel sorry anymore
-Hikayeni anlattın ama ben daha fazla üzgün hissetmiyorum
Selling yourself too short is the only way to break your decision
-Kendini bu kadar kısa satman kararının kırılmasının tek yolu
And I thought I told you to make your move
-Ve düşündüm ki yerini yapmanı söylemiştim
(But you wouldn't listen)
-(Ama dinlemedin)
And to think we thought we made this place our home
-Ve bu yerin evimiz olacağını düşünmüştük
You should know, I'm still wondering
-Bilmelisin, hala merak ediyorum
How many stories have you told
-Ne kadar fazla hikaye anlattın?
Where you made it through hell with your eyes closed?
-Gözlerin kapalıyken bunu nerede cehenneme dönüştürdün?
It's not that easy anymore (Believe me, it's not easy)
-O kadar kolay değil artık (İnan bana, kolay değil)
If seeing is believing, then everything you say is misleading
-Eğer görmek inanmaksa, o zaman söylediğin her şey yanıltıcı
You told your story, but I don't feel sorry anymore
-Hikayeni anlattın ama ben daha fazla üzgün hissetmiyorum
(This is the main event of the evening)
-(Bu, akşamın ana olayı)
I've got a list of things to tell you and some time to kill
-Sana bir şeyleri söyleyeceğim bir listem ve öldürmek için zamanım var
I told you that I'd settle down but I probably never will
-Yerleşeceğimi söylemiştim ama muhtemelen asla yapamayacağım
-
At least I made up my mind
-En azından kararımı verdim
This is goodbye
-Bu bir elveda
How many stories have you told
-Ne kadar fazla hikaye anlattın?
Where you made it through hell with your eyes closed?
-Gözlerin kapalıyken bunu nerede cehenneme dönüştürdün?
It's not that easy anymore (Believe me, it's not easy)
-O kadar kolay değil artık (İnan bana, kolay değil)
If seeing is believing, than everything you say is misleading
-Eğer görmek inanmaksa, o zaman söylediğin her şey yanıltıcı
You told your story, but I don't feel sorry anymore
-Hikayeni anlattın ama ben artık üzgün hissetmiyorum
Anymore
-Artık