"Secrets"
You caught me in the right place at the right time
-Beni doğru yerde, doğru zamanda yakaladın
So I'll just dive right in
-O yüzden hemen dalacağım
Say you've got a blank space in your right mind
-Sağ aklında bir boşluk olduğunu söylüyorsun
Well here's my second wind
-Pekala, işte benim ikinci saçmalığım
Oh, your idea of me blown away, away
-Ah, benim hakkımdaki fikrin beni darmadağın ediyor
Something in the past tense didn't make sense for this to follow through
-Gemiş zamanda olan birşey bu harfi harfine yerine getirme olayını mantıklı kılmıyor
What did you expect to happen? Were you mad then
-Neyin gerçekleşmesini beklerdin ki? Kızgın mıydın
With nothing left to do?
-Yapacak hiç birşeyin kalmadığında?
Oh, you're making me sick. What is this?
-Ah, beni sinir ediyorsun. Bu nedir böyle?
Had we been drawn to close before?
-Biz önceden de neredeyse tükenmiş değil miydik?
Because I dropped my forgiveness, it's lying face down on the floor
-Çünkü affedilmemi düşürdüm, yere yığılmış durumda
I've got more secrets than you'll ever know
-Bilebileceğinden daha fazla sırlarım var
Another year and you won't let it go
-Bir başka yıl ve sen gitmesine izin vermiyorsun
Too many times I told myself to hold on
-Çoğu zaman kendime dayanmamı söyledim
But it's too late for me, now I'm as good as gone
-Ama artık çok geç benim için, şimdi ben gitmiş kadar iyiyim
Funny how we go way back and we said that
-Geri gitmemiz ve bunu söylememiz komik
We wouldn't let this come between
-Bunun aramıza girmesine izin vermeyecektik
Everything and is it true that I could look past
-Her şeyin ve bu doğru mu
Memories and stay obscene?
-Geçmiş hatıralara bakıp iğrenç kalmak?
Oh, your idea of me blown away, away
-Ah, benim hakkımdaki düşüncen beni darmadağın ediyor
Something's telling me I never could have ruined everything you want in life
-Birşeyler bana senin hayatında olmasını istediğin her şeyi mahvetmediğimi söylüyor
Because you never put in effort, and the truth is you were never doing it right
-Çünkü sen asla efor sarf etmedin ve gerçek şu ki, bunu asla doğru düzgün yapmadın
Oh, you're making me sick. What is this?
-Ah, beni sinir ediyorsum. Bu nedir böyle?
Am I the one you can't ignore?
-Görmezden gelemediğin tek kişi ben miyim?
Because I dropped my forgiveness, it's lying face down on the floor
-Çünkü affedilmemi düşürdüm, yere yığılmış durumda
I've got more secrets than you'll ever know
-Bilebileceğinden daha fazla sırlarım var
Another year and you won't let it go
-Bir başka yıl ve sen gitmesine izin vermiyorsun
Too many times I told myself to hold on
-Çoğu zaman kendime dayanmamı söyledim
But it's too late for me, now I'm as good as gone
-Ama artık çok geç benim için, şimdi ben gitmiş kadar iyiyim
[2x]
It turns out I don't go down that easily
-Bu kadar kolay gitmek istemediğim bir şeye dönüşüyor
You'll never really know what this means to me
-Bunun benim için önemini asla bilemeyeceksin
And no, it wasn't ever too much to hold
-Ve hayır, dayanmak için çok fazla değildi
But you stole your own self control
-Ama sen kendi iradeni kaybediyorsun
It turns out I don't go down that easily
-Bu kadar kolay gitmek istemediğim bir şeye dönüşüyor
You'll never really know what this means to me
-Bunun benim için önemini asla bilemeyeceksin
And no, it wasn't ever too much to hold so just know
-Ve hayır, dayanmak için çok fazla değildi, öyleyse sadece bil
I've got more secrets than you'll ever know
-Bilebileceğinden daha fazla sırlarım var
Another year and you won't let it go
-Bir başka yıl ve sen gitmesine izin vermiyorsun
Too many times I told myself to hold on
-Çoğu zaman kendime dayanmamı söyledim
But it's too late for me, now I'm as good as gone
-Ama artık çok geç benim için, şimdi ben gitmiş kadar iyiyim
Not everybody wants an enemy
-Herkes bir düşman istemez
Call me the culprit and that's all you'll see
-Bana suçlu de ve tüm görebileceğin bu
You were responsible for finding a way to catch on
-Kavramak için yol aramaktan sorumluydun
But it's too late for me, now I'm as good as gone
-Ama artık çok geç benim için, şimdi ben gitmiş kadar iyiyim