Wake up look me in the eyes again
(Uyanıp tekrar Gözlerime bak)
I need to feel your hand upon my face
(Yüzümde elini hissetmeye ihtiyacım var)
Words can relay nice
(sözcukler guzel yayılabilir)
They can cut you open
(Onlar senin açtığını kesebilir)
And the silence surrounds you
(Ve sessizlik, seni kuşatır)
and hunts you
( Ve avların)
I think I might've inhale you
(Ben teneffüs ettik düşünüyorum sen)
I could feel you behind my eyes
(Gözlerimin arkasında seni hissedebilyorm)
You gotten into my bloodstream
(sen benim kan akışım oldun)
I could feel you floating in me
(Beni yüzen hissedebiliyordu)
x2 x2 x2 x2 x2 x2 x2 x2 x2 :)
The spaces in between
(Arasında boşluk)
Two mindsall the places they have been
(Onların, olduğu iki akıl ve bütün yerler)
The spaces in between
(arasında bşluk)
I tried to put my finger on it
(Ben parmaklarımı onun üzerine koymaya çalıştım)
I tried to put my finger on it
(Ben parmaklarımı onun üzerine koymaya çalıştım)
I think I might've inhale you
(Ben teneffüs ettik düşünüyorum sen)
I could feel you behind my eyes
(Gözlerimin arkasında seni hissedebilyorm)
You gotten into my bloodstream
(sen benim kan akışım oldun)
I could feel you floating in me
(Beni yüzen hissedebiliyordu)
I think I might've inhale you
(Ben teneffüs ettik düşünüyorum sen)
I could feel you behind my eyes
(Gözlerimin arkasında seni hissedebilyorm)
You gotten into my bloodstream
(sen benim kan akışım oldun)
I could feel you floating in me
(beni yüzen hissedebiliyordu)