Here we all are born into a struggle
Burada hepimiz bir mücadele içinde doğarız
To come so far but end up returning to dust
Şimdiye kadar gelip sonunda toza dönüyorum
Oxfam panache and tips his hat
Oxfam örtücü ve şapkasında ipuçları
(laces undone)
(danteller geri alındı)
He has no truck with idle chat
Boşta sohbet eden kamyonu yok
(work to be done)
(yapılması gereken iş)
The songs he learned from scratched LPs
Çizik LP'lerden öğrendiği şarkılar
Stops in mid-flow to sip his tea
Çaydan yorulmak için orta akışta durur
He strums the chords with less than grace
Akorları lütfu ile azalıyor
(Songs we all know)
(Hepimizin bildiği şarkıları)
Each passing year etched on his face
Her geçen yıl yüzüne kazınmıştı
(Sun, rain or snow)
(Güneş, yağmur veya kar)
The words he sings are not his own
O şarkı söyleyen kelimeler kendi değildir
They speak of things he'll never know
Hiçbir zaman bilmeyeceği şeylerden söz ediyorlar.