Don't make me wait
-Beni bekletme
Don't make me wait in vain, to love you
-Beni boşuna bekletme, seni sevmek için
Can't wait to give you me last name
-Sana soyadımı vermek için sabırsızlanıyorum
Don't make me wait, don't make me too long girl
-Beni bekletme, beni çok bekletme kızım
Don't make me wait, don't make me wait
-Beni bekletme, beni bekletme
To love, to love you, to love you
-Sevgi için, seni sevmem için, seni sevmem için
Don't make me wait, don't make me wait
-Beni bekletme, beni bekletme
To love, to love you, to love you
-Sevgi için, seni sevmem için, seni sevmem için
A wah mi say!
–
It didn't take me long to fall in love with your mind
-Zekana kapılıp gitmem çok zaman almadı
And I won't even mention how you body perfectly design, so fine
-Ve vücudunun nasıl da mükemmelce dizayn edildiğine değinmeyeceğim bile, çok iyi
And judging from your outlook on life
-Ve hayattaki dış görünüşünle yargılamayacağım
I knew this would be more than just one night
-Biliyorum bu bir geceden uzun sürerdi
But now I'm ready for the next level and you're telling me you need more time
-Ama şimdi bir sonraki seviye için hazırım ve sen bana daha fazla zamana ihtiyacın olduğunu söylüyorsun
No crime, nothing wrong with waiting a little bit
-Suç değil, birazcık daha beklemenin zararı yok
You know this is more to me than just hittin' it
-Biliyorsun bu benim için sadece sarsılmaktan daha fazlası
But only get a love like this once inna life time and if this is our change I ain't missing it
-Ama yalnızca hayattan böyle bir aşk almak bir kez olur ve eğer bu bizim şansımızsa ben bunu kaçırmayacağım
My whole life I never felt like this, just wanna run where I don't wanna fight this
-Bütün hayatım boyunca hiç böyle hissetmemiştim, sadece bununla savaşmayacağım bir yere kaçmak istiyorum
I ain't rushing yuh to make up yo mind, just wanna put some more quality in a we time
-Seni ikna etmek için acele etmiyorum, sadece zamanımıza birkaç özellik koyuyorum
Come on girl!
-Hadi kızım
Don't make me wait, don't make me wait
-Beni bekletme, beni bekletme
To love, to love, to love you
-Aşk için, Sevgi için, seni sevmem için
Don't make me wait, don't make me wait
-Beni bekletme, beni bekletme
To love, to love, to love you
-Aşk için, Sevgi için, seni sevmem için
I don't want you to think I'm rushing you
-Seni acele ettirdiğimi düşünmeni istemem
I know you like to take your time (time, time)
-Biliyorum zamanını kullanmayı seversin (zaman, zaman)
I'm already sold by the idea, of you and I
-Ben çoktan bu fikri sattım, senin ve benim
Just tell me where I need to sign
-Sadece nereyi imzalamam gerektiğini söyle
Cause I've been searching for a while girl, and I know what works for me (ohh, ohh)
-Çünkü uzun zamandır bir kız arıyordum, ve neyin işime yarayacağını biliyorum
All I need to know if this is what you want girl, cause I'm already where I need to be
-eğer istediğin buysa tek ihtiyacım olan bunu bilmek, çünkü zaten olmam gereken yerdeyim
So don't make me wait
-Yani beni bekletme
Don't make me wait, don't make me wait
-Beni bekletme, beni bekletme
To love, to love, to love you
-Sevmek için, sevmek için, seni sevmem için
I want wait no longer
-Daha fazla beklemek istemiyorum
Don't make me wait, don't make me wait
-Beni bekletme, beni bekletme
To love, to love, to love you
-Sevmek için, sevmek için, seni sevmem için
Fi wah
–
You don't wanna rush and I don't wanna take my time
-Sen acele etmek istemiyorsun ve ben de zamanımı geçirmek
I'm putting everything on the line
-Her şeyi sıraya koyuyorum
They say that true love's hard to find, I am ready to make you mine
-Böyle gerçek bir aşkın bulunması zor olduğunu söylüyorlar, seni benim yapmak için hazırım
Don't make me wait
-Beni bekletme
Baby now, baby now, don't make me wait
-Bebeğim şimdi, bebeğim şimd, beni bekletme
You gotta say yeah, yeah, yeah
-Evet demelisin evet evet
Don't make me wait
-Beni bekletme
Baby now, baby now, don't make me wait
-Bebeğim şimdi, bebeğim şimdi beni bekletme
Don't make me wait!
-Beni bekletme