She was long gone, long, long gone
Gideli çok olmuştu, çok çok
she was gone, gone, the bigger they come
Gitmişti, ve daha büyük geldiler
the larger her hand 'till no one understands
Eli daha büyüktü kimse anlamayana kadar
why for so long she'd been gone.
Neden uzun süredir yoktu
And I stood very still by the window sill
Pencerenin eşiğinde sabit durdum
and I wondered for those I love still
Ve sevdiklerimi merak ettim durdum
I cried in my mind where I stand behind
Arkada durduğum yerde aklımla ağladım
the beauty of love's in her eyes...
Gözlerindeki aşkın güzelliği...
She was long gone, long, long gone
Gideli çok olmuştu, çok çok
she was gone, gone, the bigger they come
Gitmişti, ve daha büyük geldiler
the larger her hand 'till no one understands
Eli daha büyüktü kimse anlamayana kadar
why for so long she'd been gone.
Neden uzun süredir yoktu
And I borrowed the page
Sayfayı çaldım
from a leopard's cage
Leoparın kafesinden
and I prowled in the evening sun's glaze
Ve akşam güneşinin parlaklığında dolaştım
her head lifted high to the light in the sky
Başı gökyüzündeki ışığa doğru kalkmıştı
the opening dawn on her face...
Yüzündeki açılan şafak
She was long gone, long, long gone
Gideli çok olmuştu, çok çok
she was gone, gone, the bigger they come
Gitmişti, ve daha büyük geldiler
the larger her hand 'till no one understands
Eli daha büyüktü kimse anlamayana kadar
why for so long she'd been gone.
Neden uzun süredir yoktu
And I stood very still by the window sill
Pencerenin eşiğinde sabit durdum
and I wondered for those I love still
Ve sevdiklerimi merak ettim durdum
I cried in my mind where I stand behind
Arkada durduğum yerde aklımla ağladım
the beauty of love's in her eyes...
Gözlerindeki aşkın güzelliği...
She was long gone long, long gone.
Gideli çok olmuştu, çok çok
Bu çeviri, ceviri.alternatifim.com'a aittir.