Ever since I was a small boy
Ben küçük bir çoçuk olduğumdan beri
No one else compared to you, no way
Hiçkimseyi seninle kıyaslamadım,hiçbir şekilde
I always thought you will stay close
Senin hep yanımda kalacağını düşündüm
Whenever troubled times arose
Ne zaman sıkıntılı zamanlar ortaya çıksa
[Break]
I didn't know
Bilmiyordum
Ain't always how it goes
Her zaman nasıl nasıl gitmediğini
[Verse 2]
Every single word you told me
Bana söylediğin her bir kelimeye
I believed without a question, always
Daima,sorgulamadan inandım
To save all of us, you told us both to trust
Hepimizi kurtarmak için,sen ikimizinde güvenmesini söyledin
But now I know you only saved yourself
Ama şimdi sadece kendini kurtardığını biliyorum
[Chorus]
Did you think I'd never know
Hiç bilemeyeceğimi mi sandın
Never was up as I grow
Büyürken asla uyanmadım
[Verse 3]
And you could store an ocean in the pools
Ve sen havuzlarda bir okyanus saklayabilirsin
In any of the explanations that you gave
Yaptığın açıklamaların herhangi birinde
And while you still have time
Ve hala vaktin varken
You had a chance
Bir şansın vardı
But you decided to take all of your sorries to the grave
Ama sen tüm endişelerini cehenneme götürmeye karar verdin
[Chorus]
Did you think I'd never know
Hiç bilemeyeceğimi mi sandın
Never was up as I grow
Büyürken asla uyanmadım
Did you hope I'd never doubt
Hiç şüphem olmamasını umdun mu
Never want to work it out
Asla bunu anlamaya çalışmak istemiyorum
[Verse 5]
You were runnin' for cover
Üzerini kapatmak için koşuyordun
Do like any other
Başka herhangi bir şey yapmak
Fallin' out with a lover
Bir aşıkla düşmek
You didn't know that I'd suffer
Acı çekeceğimi bilmiyordun
What a thing been to discover
Keşfetmek için ne bir şey oldu
There was time to recover
İyileşmek için zaman vardı
Move on with each other
Birbirinizle devam edin
Just a boy and a father
Sadece bir çocuk ve bir baba
What I'd give for another
Başka biri için ne verirdim
Everything that I have
Sahip olduğum her şeyi
Wouldn't need this for long
Buna uzun süre ihtiyaç duymaz
Never speak of the time
Asla zamandan bahsetme
But you left us alone
Ama bizi yalnız bıraktın
Mystery, while I roam
Gizemli,ben gezinirken
I wanna tell you 'bout the time
Sana zamanın geldiğini söylemek istiyorum
Wanna tell you 'bout my life
Sana hayatımı anlatmak istiyorum
Wanna play you all my songs
Tüm şarkılarımı çalmak istiyorum
Nonetheless, sing along
Her şeye rağmen , birlikte şarkı söylemek
[Outro]
Wanna tell you 'bout the time (This time)
Sana zamanını söylemek istiyorum (Bu sefer)
Wanna tell you 'bout my life (I know)
Sana hayatımı anlatmak istiyorum (biliyorum)
All the time that I had
Sahip olduğum her zaman
Mick Jagger on the phone
Mick Jagger telefonda
Thought of it when you spoke
Konuştuğun zaman bunu düşündüm
Wanna tell you 'bout the time
Sana zamanın geldiğini söylemek istiyorum
Wanna tell you 'bout my life
Sana hayatımı anlatmak istiyorum
Wanna play you all my songs
Tüm şarkılarımı çalmak istiyorum
Here you are, sing along
İşte, birlikte söylelim
I wanna say it's alright
Bunun doğru olduğunu söylemek istiyorum
You're just a man after all
Sonuçta sen sadece bir erkeksin
And I know your idea now
Ve şimdi fikrini biliyorum
Hard to say I left my own
Kendimden ayrıldığımı söylemek zor
Think you passed on along
Geçtiğini düşünüyorum
Wanna tell you 'bout the time
Sana zamanın geldiğini söylemek istiyorum
Wanna tell you 'bout my life
Sana hayatımı anlatmak istiyorum
Wanna play you all my songs
Tüm şarkılarımı çalmak istiyorum
Here you are, sing along
İşte buradasın,birlikte söyleyelim