Me ümber liiv vaid tuuleiil
meid õrnalt puudutas ja lahkus siis.
Üks laine vaid hetke peatus siin
ja kaugusesse teda tuulgi viis.
Üks tuleleek süütas mind
sulatades jää mu sees.
Sa läksid siit,
kui tuul või merelaine lahkusid
mind üksi jätsid põlema.
Ma...
sind ootan ikka veel,
kas ristuvad me teed
ei tea
Ma...
sind ootan ikka veel
Ei teadnud ma et olla saab
üks hing nii suur, et sellel puudub piir.
Ma hoolin enam veel kui peab
ka veri südames su nime teab.
Las tõuseb torm ei mind ta
murda eal ei saa, ei saa.
Las süttib maa ja lõõmab tules
kõige taevakaar, ma palun põle minuga.
Ma...
sind ootan ikka veel,
kas ristuvad me teed
ei tea
Ma...
sind ootan ikka veel
Ma...
sind ootan ikka veel,
kas ristuvad me teed
ei tea
Ma...
sind ootan ikka veel
Sind ootan ikka veel
Sind ootan ikkka veel
Try to align
Türkçe
Seni Bekliyorum Hala
Etramızdaki kum sanki bir meltem gibiydi:
Bize nazikçe dokunup gitti.
Bir anlığına duruverdi dalga:
Rüzgar onu alıp götürdüğünde çok uzaklara...
Bir ateş yaktı beni:
Ve içimdeki buzu eritti.
Beni terk ettin:
Bir rüzgar ya da dalga gibi...
Ve tek başıma yanarak bıraktın beni...
Ben,
Seni bekliyorum hala...
Kesişir mi bilmem yollarımız...
Ben,
Seni bekliyorum hala...
Bilmezdim ruhun,sınırları olmadan,
Bu kadar büyük olabileceğini...
Gerektiğinden fazla önem veriyorum.
Kalbimdeki damarlar bile biliyor adını...
Varsın kopsun fırtına:
Beni asla yıkamaz...
Asla yıkamaz...
Varsın ateş alsın toprak:
Ve yanıp kül olsun:
Yalvarırım ben (de) gökyüzüne:
Beni de küllere çevirsin...
Ben,
Seni bekliyorum hala...
Kesişir mi bilmem yollarımız...
Ben,
Seni bekliyorum hala...
Ben,
Seni bekliyorum hala...
Kesişir mi bilmem yollarımız...
Ben,
Seni bekliyorum hala...
Seni bekliyorum hala...
Seni bekliyorum hala...