to bear the weight and push into the sky
sıkıntıları taşımak ve gökyüzüne göndermek içi
it's easier to lie, easier to lie
yalanlamak daha kolay, yalanlamak daha kolay
and honestl, to look you in the eye
dürüstçe, senin gözlerinin içine bakmak için
it's easier to lie, easier to lie
yalanlamak daha kolay, yalanlamak daha kolay
to be the one, to be the only one
tek olmak , o tek kişi olabilmek için
someone has to give a lot
bazıları çok vermek zorundadır
something has to give a lot
bazı şeyler çok verilmelidir
and who am i to give you what you need
ve ben kimim ki sana ihtiyacın olanı vereyim
when i'm leaning, just learning
öğreniyorken, sadece öğreniyorken
learning how to live and to bear the weight..
öğreniyorken nasıl yaşandığını ve sıkıntıların nasıl taşındığını..
to fill the space, the space you made for me
boşluğu doldurmak için, senin yarattığın boşluğu
try to be the one you want
senin istediğin kişi olmaya çalışıyorum
try to be the way you want
senin istediğin yolda olmaya çalışıyorum
and maybe i could be the one you need
ve belki ben ihtiyacın olan olabilirim
if you'd only show me
eğer sen bana gösterirsen
show me how to live and to bear the weight
gösterirsen bana nasıl yaşandığını, sıkıtıların nasıl taşındığını
and push into the sky
ve gökyüzüne gönderildiğini
it's easier to lie, easier to lie
yalanlamak daha kolay, yalanlamak daha kolay
and do what's right when everything is wrong
ve herşey yanlışken doğru olanı yapmak
it's easier to run it's easier to
kaçmak daha kolay, kaçmak daha kolay
never have to look you in the eye
asla gözlerine bakmak zorunda olmamaktansa
it's easier to lie, easier to lie
yalanlamak daha kolay, yalanlamak daha kolay
to bear the weight and push into the sky
sıkıtıları taşımak ve gökyüzüne fırlatmak için
it's easier to lie
yalanlamak daha kolay