I bring the weather with me..
Soğuk havayı beraberimde getirdim..
It's time to lay my head down
Başımı toprağa uzatma zamanı
I can hear the weeping song
Üzücü bir şarkı işitiyorum
There are sirens in the distance
Uzaklardan gelen siren sesleri var
As the church bells sound along
Kilise çanıyla birlikte çalan..
Mourning ushers in the rain
Yağan yağmurda yas var..
Clouds are heavy like their hearts
Bulutlar çok ağır, tıpkı kalpleri gibi
I sing to them their weeping song
Onların üzücü şarkısını söylüyorum
Until their world is dark
Dünyaları kararana kadar...
We are all stars in the sky
Gökyüzünde ki tüm yıldızlarız biz
We all shimmer then decay
Ayrıldıktan sonra parlayanlarız..
So I wonder - did I burn out, make a mark
Merak ediyorum - yakmış olabilir miyim, bir iz bırakarak
Or fade away?
Ya da solup gidiyor muyum?
Will you miss me when I'm gone?
Kayıp gittiğimde, beni özleyecek misin?
(I am the storm that never leaves)
(Ben bir fırtınayım, asla kaybolmayan)
Will you miss me when I'm gone?
Kayıp gittiğimde, beni özleyecek misin?
(I bring the weather with me.)
(Soğuk havayı beraberimde getiriyorum)
I'm the ship in the bottle
İçki şişesinin içindeki bir gemiyim
Rain pouring down on me
Yağmur damlaları beni batırabilmek için düşüyor
I sing songs for my funeral
Kendi cenaze törenim için şarkıları söylüyorum
That I will never see
Ve bunu asla göremeyeceğim
You were my shining light
Sen benim parlayan ışığımdın
Oh, you were heaven sent
Ah, sen cennetten gönderildin
But now I'm not afraid of leaving
Ama şimdi ayrılmaktan korkmuyorum
Not of God, and not of Death.
Tanrı'dan, ve Ölümden korkmuyorum.
We are all stars in the sky
Gökyüzünde ki tüm yıldızlarız biz
We all shimmer then decay
Ayrıldıktan sonra parlayanlarız..
So I wonder - did I burn out, make a mark
Merak ediyorum - yakmış olabilir miyim, bir iz bırakarak
Or fade away?
Ya da solup gidiyor muyum?
Will you miss me when I'm gone?
Kayıp gittiğimde, beni özleyecek misin?
(I am the storm that never leaves)
(Ben bir fırtınayım, asla kaybolmayan)
Will you miss me when I'm gone?
Kayıp gittiğimde, beni özleyecek misin?
(I bring the weather with me.)
(Soğuk havayı beraberimde getiriyorum)
[Now] Place the pennies on my eyes
Gözlerin gözlerimin üzerinde
I'll sleep with the stars tonight.
Bu gece yıldızlarda uyuyacağım.
Will you miss me when I'm gone?
Kayıp gittiğimde, beni özleyecek misin?
(I am the storm that never leaves)
(Ben bir fırtınayım, asla kaybolmayan)
Will you miss me when I'm gone?
Kayıp gittiğimde, beni özleyecek misin?
(I bring the weather with me.)
(Soğuk havayı beraberimde getiriyorum)