... bottle of claret for you if I'd realised. I'd forgotten all about it, George, I'm sorry.
Farkında olsaydım sana bir şişe şarap verirdim. Hep unuttum, George, pardon
Well, do next time.
Eh bi dahakine unutma
Will you forgive me?
Beni affediyor musun?
Mmmm...yes...
Mmmm...evet...
Cheeky bitch.
Küstah piliç
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine, number...
9 numara, 9 numara, numara...
...Then there's this Welsh Rarebit wearing some brown underpants
...İşte şu Welsh Rarebit kahverengi pantolon giymiş
...About the stortage of grain in Hertfordshire
...Hertfordshire'daki tahıl deposunda
Everyone of them knew that as time went by they'd
Zaman geçtikçe her biri biliyordu
Get a little bit older and a little bit slower but...
Biraz daha yaşlanıp yavaşladıklarını ama...
It's all the same thing, in this case manufactured by
Bu hep aynı şey, bu konuda üretilen
Someone who's always umpteen (...)
Hep çok sayıda olan biri
Your father's giving it diddly-i-dee district was leaving...
Bananın diddly-i-dee yönü gidiyordu..
Intended to die (...) Ottoman...
Ölmeye niyetliydi... Osmanlı
(...)...Long gone through...(...)
Uzun zaman önce gitti
I've got to say irritably and...
Hırçınca söylemeliyim ve...
(...) Floors, hard enough to put on (...) Per day's md in our district
Yerler, üstüne koymak için zor... Maryland günlüğü bölgemizde
There was not really enough light to get down,
Elimizde yeterince ışık yoktu
And ultimately (...) Slumped down
Ve en sonunda...yığıldı
Suddenly...
Aniden
They may stop the funding...
Parayı kesebilirler...
Place your bets
Bahislerinizi alın
The original
Orjinal
Afraid she'll die (...)
Öleceği için korkulu
Great colours for the season
Mevsim için harika renkler
Number nine, number nine
9 numara, 9 numara
Who's to know?
Kim biliyor?
Who was to know?
Kim biliyordu?
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
I sustained nothing worse than (...)
Bundan daha kötü bir şeye katlandım
Also, for example
Aynı zamanda, örneğin
Whatever you're doing
Ne yapıyorsan
A business deal falls through
İş anlaşması gerçekleşemez
I informed him on the third night, when fortune gives...
Onu üçüncü gecede bilgi verdim, kader verdiğinde..
Be alright, be alright
Üzülme, üzülme
Right, right, right, right
Üzülme, me me me
Right
Üzülme
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Ri-i-i-i-ight
Üzülme, me me me
Ri-i-i-i-i-i-i-i-ight
Üzülme, me me meeeeee
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
(...) I've missed all of that
Her şeyi kaçırdım
It makes me a few day's late
Birkaç gün geçmişim gibi
Compared with, like, wow!
Onunla karşılaştırılsak, vay!
And wierd stuff like that...
Ve öyle garip şeyler işte...
(...) Taking our sides sometimes
Bazen taraflarımızı tutarız
(...) Floral bark
Çiçek kabuğu
Rouge doctors have brought this specimen
Ruj doktorları bu örneği getirdiler
I have nobody's short-cuts, aha...
Bende kimsenin kısa yolu yok aha..
Nine, number nine
9, 9 numara
(...) With the situation
Bu durumla
They are standing still
Hala duruyorlar
The plan, the telegram...
Plan, telgraf..
(Hubbbbba, hubbbbba, hubbbbbba, hubbbbba, hubbbbba
Number nine, number Hubbba)
9 numara, Hubba numara)
A man without terrors from beard to false
Sahte bir adam terrör sakalsız
As the headmaster reported to my son
Müdür oğlumu ihbar ettiği gibi
He really can try, as they do, to find function...
Cidden deneyebilir, yaptıkları gibi, işi bulmak için..
Tell what he was saying, and his voice was low and his hive high,
Ne diyordu söyle, ve sesi kısık ve kalabalığı çoktu
And his eyes were low...
Ve gözleri kapanıyordu
Alright!
pekala!
It was on fire and his glasses were the same
Yanıyordu ve gözlükleri aynıydı
This thing know if it was tinted,
Boyandığını bildiğim şey
But you know it isn't
Ama o değil biliyorsun
To me it is...
Benim için bu...
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
So the wife called me and we'd better go to see a surgeon
Karım aradı ve cerrahı görmeliyiz dedi
to price it (...) Yellow underclothes
Paha biçmek için, sarı iç çamaşırları
So, any road, we went to see a dentist instead
Ve her yolda, bir dişçiyi görmeye gittik en azından
That gave her a pair of teeth which wasn't any good at all
Hiç de iyi olmayan dişler verdiler ona
So I said I'd marry, join the fucking navy and went to sea
Dedim ki evlenirdim, lanet donanmaya katılıp ve denize gittim
Block that kick, block that kick
O tekmeyi engelle, O tekmeyi engelle
In my broken chair, my wings are broken and so is my hair
Kırık sandalyemde, yüzüklerim kırık ve saçımda öyle
I'm not in the mood for whirling
Koşuşturma modunda değilim
How?
Nasıl
Dogs for dogging, hands for clapping
İzlemek için köpekler, çırpmak için eller
Bird's for birding, and fish for fishing
Ötmek için kuşlar ve tutmak için balıklar
Them for themming and when for whemming
Onlar için onlar ve ne zaman için ne zamanlar
...Only to find the night-watchman
Gece nöbetçisini bulmak için sadece
Unaware of his presence in the building
Binadaki varlığından haberi yok
Number nine, number nine, number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Number nine, number nine
9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara, 9 numara
Industry allows financial imbalance
Endüstri finansal oransızlığa izin veriyor
Thrusting it bewteen his shoulder blades
Bıçak gibi omzunun arasında itiyor
The watusi, the twist
Watusi, dönüş
Eldorado
Take this, brother, may it serve you well
Al bunu, kardeşim, sana iyi hizmet etsin
Maybe it's nothing
Belki de bu hiçbir şey
What, what oh...
Ne, ne oh...
Maybe, even then, impervious in London
Belki de sonra, Londra'da etkilenmez
...Could be difficult thing...
Zor bir şey olabilir
It's quick like rush for peace because it's so much
Acele kadar hızlı barış için, çünkü çok fazla
Like being naked
Çıplak olmak gibi
It's alright, it's alright, it's alright, it's alright
Sorun değil, Sorun değil, Sorun değil
It's alright, it's alright, it's alright, it's alright
Sorun değil, Sorun değil, Sorun değil
It's alright
Sorun değil
If, you've become naked
Eğer çıplaksan
Block that kick, block that kick... x3
O tekmeyi engelle, O tekmeyi engelle... x3
Block that kick, block that kick, block that kick, block that nixon
O tekmeyi engelle, O tekmeyi engelle,