The Chainsmokers - Bloodstream

I've been drunk three times this week
Bu hafta 3 kere sarhoş oldum
Spent all my money on a fleeting moment
Uçup giden bir an için tüm paramı harcadım
I thought I-I-I-I-I-I can shake this off
Bunu sallayabileceğimi düşünüyordum
Now I-I-I-I-I-I can't make this stop
Şimdi ben bunu durduramam
Yeah, things were sweet three months ago
Evet, 3 ay önce herşey güzeldi
When I was living how I wanna on my own
Tek başıma istediğim gibi yaşarken
And I thought I-I-I-I-I-I don't need that much
Ve o kadarına ihtiyacım olmadığını düşünüyordum.
I guess I-I-I-I-I-I was out of touch
Dokunmaya hasret kaldığımı düşünüyorum
I'm fucked up, I'm faded
Ben mahvoldum, soluk kaldım
I'm so complicated
Çok karmaşıkım
Those things that I said
Dediklerim
They were so overrated
Çok abartılmışlardı.
But I-I-I-I-I-I, yeah, I meant it
Ama ben, evet, ben onu demek istedim
Oh yeah, I-I-I-I-I-I, really fucking meant it
Oh evet, ben-ben-ben-ben-ben, gerçekten lanet demek istedim
Yeah, I meant it
Evet, demek istedim
I gave up three times this week
Bu hafta 3 kere pes ettim
Went through those feelings
O duyguları yaşadım
Like I wasn't worth nothing
Sanki hiçbir şeye değmezmişim gibi
I thought I-I-I-I-I-I can shake this off
Bunu sallayabileceğimi düşünüyordum No, I-I-I-I-I-I can't be this soft
Şimdi bu kadar yumuşak olamıyorum
I'm fucked up, I'm faded
Ben mahvoldum, soluk kaldım
I'm so complicated
Çok karmaşıkım
Those things that I said
Dediklerim
They were so overrated
Çok abartılmışlardı.
But I-I-I-I-I-I, yeah, I meant it
Ama ben, evet, ben onu demek istedim
Oh yeah, I-I-I-I-I-I, really fucking meant it
Oh evet, ben-ben-ben-ben-ben, gerçekten lanet demek istedim
Yeah, I meant it
Evet, demek istedim
I'm fucked up, I'm faded
Ben mahvoldum, soluk kaldım
I'm so complicated
Çok karmaşıkım
Those things that I said
Dediklerim
They were so overrated
Çok abartılmışlardı.
But I-I-I-I-I, yeah, I meant it
Ama ben, evet, ben onu demek istedim
Oh yeah, I-I-I-I-I, really fucking meant it
Oh evet, gerçekten onu demek istedim
Yeah, I meant it
Evet, demek istedim
Yeah, I meant it
Evet, demek istedim
Yeah, I meant it
Evet, demek istedim
Yeah, I meant it
Evet, demek istedim
Yeah, I, I, I, really fucking meant it
Evet, ben gerçekten onu demek istedim