London calling to the faraway towns
Londra uzak şehirlere çağırıyor
Now war is declared, and battle come down
Artık savaş ilan edildi ve mücadele bitti
London calling to the underworld
Londra yer altına çağırıyor
Come out of the cupboard, you boys and girls
Fincandan çıktı ortaya, sizi erkekler ve kızlar
London calling, now don't look to us
Londra çağırıyor, şimdi bize bakma
Phoney Beatlemania has bitten the dust
Phoney Beatlemania yenilgiye uğradı
London calling, see we ain't got no swing
Londra çağırıyor, bak salınmamız bile yok
'Cept for the ring of that truncheon thing
Şu cop şeyinin halkası dışında
The ice age is coming, the sun's zooming in
Buz devri geliyor, güneş yakınlaşıyor
Meltdown expected, the wheat is growing thin
Erime beklendi, buğday ince büyüyor
Engines stop running, but I have no fear
Motorlar duruyor, ama korkum yok
'Cause London is drowning, and I live by the river
Çünkü Londra boğuluyor, ve ben nehirin yanında yaşıyorum
London calling to the imitation zone
Londra taklit bölgesine çağırıyor
Forget it, brother, you can go it alone
Unut gitsin kardeşim, yalnız gidebilirsin
London calling to the zombies of death
Londra zombilerin ölümüne çağırıyor
Quit holding out, and draw another breath
Dayanmayı bırak, ve başka bir nefes çek
London calling, and I don't wanna shout
Londra çağırıyor, ve bağırmak istemiyorum
But while we were talking, I saw you nodding out
Ama biz konuşurken, seni kafa sallarken gördüm
London calling, see we ain't got no high
Londra çağırıyor
Except for that one with the yellow eyes
Şu sarı gözlü dışındaki için
The ice age is coming, the sun's zooming in
Buz devri geliyor, güneş yakınlaşıyor
Meltdown expected, the wheat is growing thin
Erime beklendi, buğday ince büyüyor
A nuclear error, but I have no fear
Bir nükleer hatası, ama korkum yok
'Cause London is drowning, and I live by the river
Çünkü Londra boğuluyor, ve ben nehirin yanında yaşıyorum
Now get this
Şimdi al şunu
London calling, yes, I was there, too
Londra çağırıyor, evet, ben de ordaydım
An' you know what they said? Well, some of it was true!
Ve ne dediler biliyor musun? Eh, bazıları doğruydu
London calling at the top of the dial
Londra çağırıyor, anlaşmanın zirvesinde
After all this, won't you give me a smile?
Bunlardan sonra, bana bir gülümse yok mu?
London calling
Londra çağırıyor
I never felt so much alike [fading] alike alike alike
Hiç bu kadar farksız (solarak) hissetmedim medim medim medim