Show me, show me, show me
‘Göster bana, göster bana, göster bana
How you do that trick
Bu numarayı nasıl yaptığını
The one that makes me scream,' she said
Bana çığlık attıranı,' dedi kız
'The one that makes me laugh,' she said
‘Beni güldüreni,' dedi kız
And threw her arms around my neck
Ve kolunu boynuma sardı
'Show me how you do it
‘Bana nasıl yaptığını göster
And I promise you, I promise that
Ve sana söz veriyorum, söz veriyorum
I'll run away with you
Senile kaçacağım
I'll run away with you...Seninle kaçacağım...
Spinning on that dizzy edge
Bu baş döndürücü sınırda dönerken
I kissed her face and kissed her head
Onun yüzünü ve başını öptüm
And dreamed of all the different ways
Ve tüm farklı yollarını hayal ettim
I had to make her glow
Onun yüzünü aydınlatmanın
'Why are you so far away?' she said
‘Neden böyle mesafelisin?' diye sordu
'Why won't you ever know that I'm in love with you,
‘Neden sana aşık olduğumu hiç fark etmiyorsun,
That I'm in love with you?Sana aşık olduğumu?
You
Sen
Soft and only
Sevecen ve biricik (tek)
You
Sen
Lost and lonely
Kayıp ve yalnız
You
Sen
Strange as angels
Melekler kadar tuhaf
Dancing in the deepest oceans
En derin okyanuslarda dans ederken
Twisting in the water, you're just like a dream
Suda dönerken, tıpkı bir rüya gibisin
Just like a dream
Tıpkı bir rüya gibi
Daylight licked me into shape
Günışığı beni eski halime getirdi
I must have been asleep for days
Günlerdir uykuda olmalıydım
And moving lips to breathe her name
Ve dudaklarım kıpırdadı onun adını solumak için
I opened up my eyes
Gözlerimi açtım
I found myself alone
Kendimi yalnız buldum
Alone
Yalnız
Alone above a raging sea
Köpüren bir denizin üstünde yalnızdım
That stole the only girl I loved
Sevdiğim tek kızı çalan
And drowned her deep inside of me
Ve içimde derinlerde onu boğan denizin
You
Sen
Soft and only
Sevecen ve biricik (tek)
You
Sen
Lost and lonely
Kayıp ve yalnız
You
Sen
Just like heaven
Tıpkı cennet gibi