Yeah, I love you so much.
yeah, seni çok seviyorum
I don't need to resist.
karşı koymama gerek yok
I don't need to exist.
var olmama gerek yok
Dripping blue blood from the wrist.
bilekten mavi kan damlıyor
I don't need to resist.
karşı koymama gerek yok
And all the neighbors get pissed when I come home.
ve tüm komşular altına sıçar ben eve gelince
I make em nervous. Yeah, I make em nervous.
onları geriyorum, evet onları geriyorum
Crack a window, crack a broken bone.
çatlat bi pencere, çatlat bir kırık kemiği
Crack your knuckles when you're at home.
evdeyken muştalarını çatlat
Lick an ice cream cone. Crack a bone.
bir dondurma yala. çatlat bi kemik
All you had to do was ask.,
tüm yapman gereken şey sormaktı
Who is it that wears the mask?
bu maske giyen kim?
When you give me the task.
bana görev verdiğinde
Leave me broke and shirtless.
kırık ve beş parasız bırak beni
Check your lips at the door woman.
rujunu tazele kapıda kadın
Shake your hips like battleships.
salla kalçanı savaş gemisi gibi
Yeah, all the white girls trip when I sing at Sunday service.
evet, tüm beyaz kızlar tökezler ben pazar servisinde şarkı söylerken
Sing. Sing. Sing.
şarkı söyle, şarkı söyle, şarkı söyle
I only got one face da da da da.
sadece bir yüzüm var
I tried too long to erase.
silmek için çok uğraştım
You know if I left. da da da da.
bilirsin eğer ayrılırsam
I wouldn't leave a trace.
geride bir iz bırakmam
If I left you woman, you know, I wouldn't leave a trace.
seni terkedersem kadın, bilirsin, geride bir iz bırakmam
I wouldn't leave a trace. I wouldn't leave a trace.
geride bir iz bırakmam. geride bir iz bırakmam
If I left, you'd never see me again.
eğer terkedersem beni bir daha asla görmezsin
You'd never see me again.
beni bir daha asla görmezsin
I wouldn't leave a trace.
geride bir iz bırakmam
You'd never see me again.
beni bir daha görmezsin