Wow, I'm sick of doubt
Live in the light of certain
South
Cruel bindings.
The servants have the power
Dog-men and their mean women
Pulling poor blankets over
Our sailors
I'm sick of dour faces
Staring at me from the tv
Tower, I want roses in
My garden bower; dig?
Royal babies, rubies
Must now replace aborted
Strangers in the mud
These mutants, blood-meal
For the plant that's plowed.
They are waiting to take us into
The severed garden
Do you know how pale and wanton thrillful
Comes death on a strange hour
Unannounced, unplanned for
Like a scaring over-friendly guest you've
Brought to bed
Death makes angels of us all
And gives us wings
Where we had shoulders
Smooth as raven's
Claws
No more money, no more fancy dress
This other kingdom seems by far the best
Until it's other jaw reveals incest
And loose obedience to a vegetable law.
I will not go
Prefer a feast of friends
To the giant family.
Türkçe
Kopuk Bahçe
Vay be, şüphelerden bıktım
Kesinliğin ışığında yaşıyorum
Güney
Katı bağlayıcı unsurlar.
Hizmetçilerin sözü geçiyor
Köpek-adamlar ve onların kaba karıları
Denizcilerimizin üstüne
Dandik battaniye örtüyorlar
Televizyondan bana bakan
Asık suratlardan bıktım
Kule, güller olsun istiyorum
Bahçemin çardağında; anladın mı?
Asil fıstıklar, yakutlar
İptal edilmişleri değiştirmek lazım
Çamurdaki yabancılar
Bu mutantlar, kan yemeğidir
Toprağa sürülmüş bitkiler için.
Bizi kopuk bahçeye götürmek için
Bekliyorlar
Nasıl soluk, ahlaksız ve heyecanlıdır bilir misin
Garip bir zamanda ölüm gelir
Önceden haber vermeden, planlamadan
Sanki yatağına aldığın ürkütücü
Arkadaştan da öte bir misafir gibi
Ölüm bizi meleğe dönüştürür
Ve bize kanatlar verir
Omuzlarımıza
Kuzgunun pençeleri kadar
Düz
Para yok artık, güzel kıyafetler yok artık
Bu diğer krallık kesinlikle en iyisi gibi görünüyor
Diğer ağzı ensest* gösterene kadar
Ve bir sebze kanununa itaati kayboldu
Bir arkadaş ziyafetini
Kocaman aileye
Tercih etmeyeceğim.