Open your eyes now, my love
Open your eyes now, my love
Open your eyes now, my love...
Şimdi aç gözlerini, aşkım
Şimdi aç gözlerini, aşkım
Şimdi aç gözlerini, aşkım
In the temple of her mind,
she has driven it away...
This dark and mortal day,
Angels calling her to stay
Aklının şakaklarında
Onu sürükleyip götürdü
Bu karanlık ve ölümlü gün
Melekler onu kalması için çağrıyor
And though her heart falls heavy
there's a spark of light inside,
It illuminates her soul
And showers her with light...
Ve onun kalbinin zorlukla düşmesine rağmen
Işığın içinde bir kıvılcım var
Onun ruhunu aydınlatıyor
Ve ışıkla ona yağıyor
Her eyes explored me at such distance
Translucence scarlet came across
I felt a rush, within her circle
Gözleri beni öylesine bir mesafeden keşfetti ki
Yarı saydamlıktaki kızıla rastladı
Bir hücum hissettim, çemberinin içinde
(open your eyes)
Her eyes explored me at such distance
(open your eyes now, my love)
Translucence calling, I came across
(open your eyes, now my love)
I felt a rush, in the inner circle.
(open your eyes now, my love)
(Aç gözlerini)
Gözleri beni öylesine bir mesafeden keşfetti ki
(Şimdi aç gözlerini, aşkım)
Yarı saydamlıktaki kızıla rastladı
(Şimdi aç gözlerini, aşkım)
Bir hücum hissettim, çemberinin içinde
(Şimdi aç gözlerini, aşkım)
Open your eyes
Aç gözlerini
While she stumbles through the noise
In another place of light
this translucent light is burning in her mind
A fortress in her thoughts to compose herself in time
A mirror full of dreams, a mirror free of lies
O, gürültü içinde sarsılırken
Işığın başka bir yerinde
Yarı saydam ışık onun aklında yanıyor
Düşüncelerinde ki bir kale zamanla kendisini düzenlemek için
Hayallerle dolu bir ayna, yalanlardan muaf bir ayna
Her eyes explored me at such distance
Bu mesafeden gözlerin beni keşfediyor
Translucence scarlet came across
Kızıldan öte geliyor üstünden
I felt a rush, within her circle
Dairenin içinde acele ediyorum
(open your eyes)
Her eyes explored me at such distance
(open your eyes now, my love)
Translucence scarlet came across
(open your eyes, now my love)
I felt a rush, within her circle
(open your eyes now, my love)
(Aç gözlerini)
Gözleri beni öylesine bir mesafeden keşfetti ki
(Şimdi aç gözlerini, aşkım)
Yarı saydamlıktaki kızıla rastladı
(Şimdi aç gözlerini, aşkım)
Bir hücum hissettim, çemberinin içinde
(Şimdi aç gözlerini, aşkım)