I love love
-Aşkı severim
I love being in love
-Aşık olmayı severim
I don't care what it does to me
-Beni ne hale getirdiği umrumda değil.
Take these tattered boxes
-Şu eski püskü kutuları al
That used to hold your clothes
-Eskiden kıyafetlerini sakladığın.
Break them down
-Hepsini yırt, kır!
Build them back up with your bones
-Kemiklerinle yeniden yap onları
All you did was construct a mess
-Tüm yaptığın karışıklık yaratmaktı
You're good to me when only flesh
-İlk zamanlarda bana karşı çok iyiydin
You're a memory with nothing to show
-Gösterecek birşeyi olmayan bir anısın sen...
When we would take trips
-Naz yapsak
We swore we'd never take pictures
-Küfrederdik, hiç fotoğraf çektirmezdik.
Pictures only prove you can't convince
-Fotoğraflar sadece senin ikna olamayacağını gösterir.
Now I wish those photographs
-Şimdi umarım ki o fotoğraflar
Could convince you that what we had
-Sahip olduklarımıza seni ikna edebilirdi.
Would only turn out a negative
-Sadece bir negatifliğe dönüşürdü.
Well
-Güzel
[x3]
If fingertips are relationships
-Eğer parmak uçları ilişki olsaydı
Then I could barely carry your weight
-Senin ağırlığını zor taşıyabilirdim
If fingers are mistakes
-Eğer parmaklar hata olsaydı
Don't use this one to point the blame
-Suçlama sakın kimseyi
Just sing
-Sadece şarkı söyle
Sing
-Şarkı söyle!
I love love
-Aşkı severim
I love being in love
-Aşık olmayı severim
I don't care what it does to me
-Beni ne hale getirdiği umrumda değil.
These pills are fine to pass the time
-Zaman geçirmek için bu haplar çok iyi
'til I find my new drug
-Yeni uyuşturucumu bulana kadar
Then
-Sonra
We'll take our chances
-Kendi şanslarımızı kazanırız
We'll last a month
-Bir ay bunu yaşarız
We'll never speak again
-Bir daha asla konuşmayız.
How I love being in love
-Aşık olmayı nasıl severim ki?
And don't pick up the line
-Ve sırayı alma
You're dressed to have a good time
-Eğlenmek için giyinmişsin
You don't need him, you need to be seen
-O adama ihtiyacın yok, görmeye ihtiyacın var
So someone else can treat you wrong
-Bu yüzden birileri sana yanlış davranıyor
So you my love can sing this song
-Bu yüzden aşkım sana bu şarkıyı söylüyor
I love love
-Aşkı severim
I love being in love
-Aşık olmayı severim
I don't care what it does to me
-Beni ne hale getirdiği umrumda değil.
These pills are fine to pass the time
-Zaman geçirmek için bu haplar çok iyi
'til I find my new drug
-Yeni uyuşturucumu bulana kadar
Then
-Sonra
They'll take advantage
-Avantajlarını kazanırlar
I'll claim that's what I want
-Ben sahip çıkarım, istediğim de bu zaten
To be the new statistic
-Yeni istatistik olmak için...
How I love
-Nasıl severim
How I love
-Nasıl severim
How I love being in love
-Aşık olmayı nasıl severim ki?
Take these tattered boxes
-Şu eski püskü kutuları al
that used to hold your clothes
-Eskiden kıyafetlerini sakladığın.
Break them down
-Hepsini yırt, kır!
Build them back up with your bones
-Kemiklerinle yeniden yap onları
All you did was construct a mess
-Tüm yaptığın karışıklık yaratmaktı
You're dead to me if love is death
-Eğer aşk öldüyse sen de öldün benim için.
You're a memory with nothing to show
-Gösterecek birşeyi olmayan bir anısın sen...
WELL
-GÜZEL
[x3]
If fingertips are relationships
-Eğer parmak uçları ilişkiler olsaydı
Then maybe I could use a break
-Belki kırabilirdim birşeyleri
She smiles
-O gülümserdi
She points at me
-Bana dönerdi
She says:
-Derdi ki:
Baby I love how you sing
-Bebeğim, şarkı söyleme şeklini seviyorum
So just
-Bu yüzden sadece
Sing
-Şarkı söyle!
I love love
-Aşkı severim
I love being in love
-Aşık olmayı severim
I don't care what it does to me
-Beni ne hale getirdiği umrumda değil.
These pills are fine to pass the time
-Zaman geçirmek için bu haplar çok iyi
'til I find my new drug
-Yeni uyuşturucumu bulana kadar
Then
-Sonra
We'll take our chances
-Kendi şanslarımızı kazanırız
We'll rise above
-Yukarı yükseliriz
We'll last until the end
-Sonsuza dek bunu sürdürürüz.
How I love
-Nasıl severim
How I love
-Nasıl severim
How I love being in love
-Aşık olmayı nasıl severim?