Shadows all around you as you surface from the dark
Emerging from the gentle grip of night's unfolding arms
Darkness, darkness everywhere, do you feel all alone?
The subtle grace of gravity, the heavy weight of stone
You don't see what you possess, a beauty calm and clear
It floods the sky and blurs the darkness like a chandelier
All the light that you possess is skewed by lakes and seas
The shattered surface, so imperfect, is all that you believe
I will bring a mirror, so silver, so exact
So precise and so pristine, a perfect pane of glass
I will set the mirror up to face the blackened sky
You will see your beauty every moment that you rise
Çevren tamamen gölgelerle kaplı, sen karanlıktan çıktığında
Gecenin açılan kollarından cömertçe kavrayarak ortaya çıkıyorsun
Karanlık, her yer karanlık, yalnız hissediyor musun?
Yerçekiminin zarif lütfu, taşın ağırlığı
Neye sahip olduğunu görmüyorsun, sakin ve saf bir güzellik
Gökyüzüne seller bastırıyor ve bir avize gibi karanlığı bulanıklaştırıyor
Sahip olduğun tüm ışıkları göller ve denizler eğriltti
İnandığın şeyin bütünü; parçalanmış, kusurlu bir yüzey
Bir ayna getireceğim, gümüş renkli, gerçekçi
Çok hassas ve çok saf, camın mükemmel bölümü
Kararmış gökyüzü ile yüzleşmek için aynayı kaldıracağım
Yükseldiğin her an kendi güzelliğini göreceksin