For Reasons Unknown
I pack my case. I check my face.
Çantamı topladım. Yüzüme baktım
I look a little bit older.
Biraz daha yaşlı görünüyorum
I look a little bit colder.
Biraz daha soğuk görünüyorum
With one deep breath, and one big step, I move a little bit closer.
Derin bir nefesle, ve büyük bir adımla, geliyorum biraz daha yakına
I move a little bit closer. For reasons unknown.
Yakınlaşıyorum biraz daha. Bilinmeyen nedenlerle
I caught my stride.
Uzun adımlar tutturdum
I flew and flied.
Havalandım ve uçtum
I know if destiny's kind, I've got the rest on my mind.
Biliyorum kader merhametli olsaydı,içim huzur bulurdu
But my heart, it don't beat, it don't beat the way it used to.
Ama kalbim, atmıyor, eskisi gibi atmıyor artık
And my eyes, they don't see you no more.
Ve gözlerim, onlar seni görmüyor artık
And my lips, they don't kiss, they don't kiss the way they used to, and my eyes don't recognize you no more.
Ve dudaklarım, onlar öpmüyor, eskisi gibi öpmüyor artık, ve gözlerim seni tanımıyor artık
For reasons unknown; for reasons unknown.
Bilinmeyen nedenlerle, bilinmeyen nedenlerle
There was an open chair.
Boş bir sandalye vardı
We sat down in the open chair.
Ona oturmuştuk
I said if destiny's kind, I've got the rest on my mind.
Dedim ki eğer kader merhametli olsaydı,içim huzur bulurdu
But my heart, it don't beat, it don't beat the way it used to.
Ama kalbim, atmıyor, eskisi gibi atmıyor artık
And my eyes, they don't see you no more.
Ve gözlerim, onlar seni görmüyor artık
And my lips, they don't kiss, they don't kiss the way they used to, and my eyes don't recognize you no more.
Ve dudaklarım, onlar öpmüyor, eskisi gibi öpmüyor artık, ve gözlerim seni tanımıyor artık
For reasons unknown; for reasons unknown.
Bilinmeyen nedenlerle, bilinmeyen nedenlerle
I said my heart, it don't beat, it don't beat the way it used to and my eyes don't recognize you no more.
Dedim ki kalbim, atmıyor, eskisi gibi atmıyor artık
ve gözlerim seni tanımıyor artık
And my lips, they don't kiss, they don't kiss the way they used to, and my eyes don't recognize you no more.
Ve dudaklarım, onlar öpmüyor, eskisi gibi öpmüyor artık, ve gözlerim seni tanımıyor artık
For reasons unknown; for reasons unknown; for reasons unknown; for reasons unknown.
Bilinmeyen nedenlerle, bilinmeyen nedenlerle, bilinmeyen nedenlerle.