Some people say I'm a no-count
Bazı insanlar kötü olduğumu söyler
Others say I'm no good
Diğerleri iyi olmadığımı söyler
But I'm just a natural born travellin' man
Ama ben sadece doğuştan seyyah bir adamım
Doin' what I think I should, oh yeah
Yapmam gerektiğini düşündüğüm şeyi yapan, öyle
Doin' what I think I should
Yapmam gerektiğini düşündüğüm şeyi yapan
And I don't give a damn about a Greenback a-dollar
Ve yeşil dolarların hiçbiri umrumda değil
Spend it fast as I can
Harcayabildiğim kadar çabuk harcarım
For a wailing song and a good guitar
Ağlak bir şarkı ve iyi bir gitar
The only things that I understand, poor boy
Anladığım şeyler sadece bunlar, zavallı çocuk
The only things that I understand
Anladağım şeyler sadece bunlar
When I was a little baby
Küçük bir bebekken
My momma said, "Hey son'Annem derdi ki ‘Hey oğlumTravel where you will and grow to be a man
Bir adam olup büyüyeceğin yere seyehat et
And sing what must be sung, poor boy
Ve söylenilmesi gereken şarkıyı söyle, zavalı çocuk
Sing what must be sung.
Söylenilmesi gereken şarkıyı söyle
And I don't give a damn about a Greenback a-dollar
Ve yeşil dolarların hiçbiri umrumda değil
Spend it fast as I can
Harcayabildiğim kadar çabuk harcarım
For a wailing song and a good guitar
Ağlak bir şarkı ve iyi bir gitar
The only things that I understand, poor boy
Anladığım şeyler sadece bunlar, zavallı çocuk
The only things that I understand
Anladağım şeyler sadece bunlar
Now that I'm a grown man
Şimdi yetişkin bir adamım
I've travelled here and there
Orada burada seyehat ederim
I've learned that a bottle of brandy and a song
Şimdi öğrendim bir şişe birendi ve bir şarkı
The only ones who ever cared, poor boy
Birinin umursadığı sadece bunlar, zavallı çocuk
The only ones who ever cared
Birinin umursadığı sadece bunlar