time is running out for the planet earth
yerküre için zaman dolmak üzere
was it everything they told you?
was it all the things they promised you?
hepsi bu muydu sana söylenenlerin?
hepsi bu muydu sana vaat edilenlerin?
was it everything they told you?
was it everything they said it would be?
hepsi bu muydu sana söylenenlerin?
bunlar mıydı sana olacağı söylenenler?
strange things move in the corner of my eye
and the sky never looked so white and pretty
gözlerimin ucunda garip şeyler uçuşuyor
ve gökyüzü gözüme hiç bu kadar beyaz ve şirin görünmemişti
tiny figures crawl upon my sterile flesh
there's a hole in the world, and it keeps getting bigger
küçük şeyler sürünüyor aseptik bedenimin üzerinde
bir delik var dünyada, büyüdükçe büyüyor
was it everything you hoped for?
was it all the things you prayed for?
tüm umdukların bunlar mıydı?
bunlar mıydı uğurlarına dua ettiğin herşey?
was it everything you hoped for?
was it everything you though it would be?
bunlar mıydı bütün o umduğun şeyler?
bunlar mıydı senin düşündüğün, olması gereken?
how can you love it...
how can you believe it...
onu nasıl sevebildin
ona nasıl inanabildin
how can you need it...
when there's nothing there?
ona nasıl ihtiyaç duydun
ortada hiçbir şey yokken
in space where the stars are dead now
the man in the moon still has a wicked face
uzayda, bütün yıldızların ölü olduğu yerde
aydaki adamın yüzünde hala o kötülük dolu ifade var
but the more you reach for the heavens above
the more you'll hate your own pityful love
ancak başının üzerindeki cennete ulaşmayı denediğin kadar
o acınası aşkından nefret edeceksin
like a river flowing around me...mirrors paradise
pulling me in its wake...mirrors paradise
etrafımda bir nehir akar gibi... aynalar cenneti
beni suyuna çeker gibi... aynalar cenneti
how can you love it...
how can you believe it...
onu nasıl sevebildin
ona nasıl inanabildin
how can you need it...
when there's nothing there?
nasıl ona ihtiyaç duydun
ortada hiçbir şey yokken
i want to show you something so much better
i'll make the world seem a little bit deader
gel sana bambaşka birşey göstereyim
dünyayı sana birazcık daha ölü göstereyim
*you smile...but it's all despair
you love...but there's nothing there*
*gülümsersin... ama hepsi umutsuzluktan ibaret
seversin... ama ortada hiçbirşey yok*
like a river flowing around me...mirrors paradise
pulling me in it's wake...mirrors paradise
etrafımda bir nehir akar gibi... aynalar cenneti
beni suyuna çeker gibi... aynalar cenneti