Held on to hope like a noose, like a rope
God and medicine take no mercy on him
Poisoned his blood, and burned out his throat
Enough is enough, he's a long way from home
Days of my youth wasted on a selfish fool
Who ran for the hills from the hand you were dealt
I flew far away, as far as I could go
Your time is running out
And I'm a long way from home
Laid up in bed, you were laid up in bed
Holding the pain like you're holding your breath
I prayed you could sleep, sleep like a stone
You're right next to me
But you're a long way from home
Hospital gowns never fit like they should
We yelled at the nurse, didn't do any good
More morphine, the last words you moaned
At last I was sure
That you weren't far away from home
Bir kemente tutunuyormuşçasına umuda tutunmuştu, bir ip gibi
Tanrı ve ilaç ona merhamet göstermiyordu
Kanını zehirlemişti,ve boğazını yakmıştı
Yeterli yeterlidir,o evinden uzak
Bir bencil pislik yüzünden gençliğim israf oldu
Dağıtılan elin tepesinden kim koştu
Uzağa kaçtım,kaçabileceğim kadar uzağa
Zamanın gidiyor
Ve evimden uzağım
Yataktan kalktı,yataktan kalktın
Nefesini tutuyormuşçasına acını tutuyorsun
Uyuyabilmen için dua ettim,kütük gibi uyu
Benim için gelecek doğru sensin
Ama evinden uzaksın
Hastane yelekleri asla uymaları gerektiği gibi olmazlar
Hemşireye bağırdık,hiçbir şey yapmadı
Daha fazla morfin,inlediğin son sözler
Sonunda eminim ki
Evinden uzak değildin