Waiting down at the station
I don't remember
I think it was late then
Standing, always so quiet
We're like elevators
Filled up with stranger
İstasyonda bekliyorum
Hatırlamıyorum
Sanırım o zaman geçti
Duruyorum, her zaman çok sessiz bir şekilde
Bizler tıpkı asansör gibiyiz
Yabancılarla doluyuz
No sound, no Hallelujahs
Still I was praying on the train ride home
If I can't get the things I want
If I can't get the things I want
Just give me what I need
Hiç ses yok, hiç şükür yok
Yine de trende, eve dönüş yolunda dua ediyordum
Eğer istediğim şeyleri elde edemezsem
Eğer istediğim şeyleri elde edemezsem
Bana ihtiyacım olanı ver sadece
Our words fill up the pages
Fill up the days with
Songs for the ages
Still those vows that we all speak
We break them like concrete
And just make our words cheap
Sözlerimiz sayfaları dolduruyor
Günleri dolduruyor
Yıllanmış şarkılarla
Yine de sözlediğimiz bütün o sözleri
Betonlarmış gibi kırıyoruz
Ve sözlerimizi ucuzlaştırıyoruz
I want someone to grow with
Songs I can sing to
And a family to cling to
But if I can't get the things I want
If I can't get the things I want
Just give me what I need
Just give me what I need
Birlikte büyüyeceğim birini istiyorum
Şarkılar söyleyebileceğim birini
Ve tutunabileceğim bir aile
Ama eğer istediğim şeyleri elde edemezsem
Eğer istediğim şeyleri elde edemezsem
Bana ihtiyacım olanı ver sadece
Bana ihtiyacım olanı ver sadece