I'm still alive but I'm barely breathing
hâlâ hayattayım ama zar zor nefes alıyorum
Just prayed to a god that I don't believe in
inanmadığım bir tanrıya dua ettim
Cos I got time while she got freedom
çünkü o(kız) özgürken, zamanım vardı
Cos when a heart breaks no it don't break even
çünkü bir kalp kırıldığında, o(kalp) asla eskisi gibi olmaz
Her best days will be some of my worst
onun en iyi günleri, en kötü günlerim olacak
She finally met a man thats gonna put her 1st
eninde sonunda o(kız) birinci sırasıya koyacağı bir adamla tanışır
While I'm wide awake she's no trouble sleeping
ben uyanıkken, onun(kız) için uyumak sorun olmaz
Cos when a heart breaks no it don't break even even no
çünkü bir kalp kırıldığında, o(kalp) asla eskisi gibi olmaz
What am I suppose to do when the best part of me was always you
en iyi parçam daima senken ne yapmayı umuyorum ki
What am I suppose to say when I'm all choked up and your ok
ben tamamen tıkanmışken ve sen de iyiyken ne söylemeyi umuyorum ki
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
They say bad things happen for a reason
kötü şeylerin bir sebebinin olduğunu söylerler
But no wise words gonna stop the bleeding
ama hiçbir bilgece söz bu kanamayı durduramayacak
Cos she's moved on while I'm still grieving
çünkü ben hala kederliyken o(kız) gitti.
Cos when a heart breaks no it don't break even even no
çünkü bir kalp kırıldığında, o(kalp) asla eskisi gibi olmaz
What am I gonna do when the best part of me was always you
en iyi parçam daima senken ne yapacağım
What am I suppose to say when I'm all choked up and your ok
ben tamamen tıkanmışken ve sen de iyiyken ne söylemeyi umuyorum ki
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
(One still in love while the other ones leaving)
(diğerleri terk ederken biri hâlâ aşık)
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
(Cos when a heart breaks no it don't break even)
(çünkü bir kalp kırıldığında, o(kalp) asla eskisi gibi olmaz)
You got his heart and my heart and none of the pain
onun kalbini, kalbimi ve hiçbir acıyı almadın
You took your suitcase, I took the blame.
bavulunu aldın, bu günahı(suçu) üstlendim
Now I'm try'na make sense of what little remains
şimdi anlıyorum senden ne kadar az şey kaldığını
Cos you left me with no love, no love to my name.
çünkü beni sevmeden terkettin, adıma âşık olmadan terk ettin
I'm still alive but I'm barely breathing
hâlâ hayattayım ama zar zor nefes alıyorum
Just prayed to a god that I don't believe in
inanmadığım bir tanrıya dua ettim
Cos I got time while she got freedom
çünkü o(kız) özgürken, zamanım vardı
Cos when a heart breaks no it don't break even
çünkü bir kalp kırıldığında, o(kalp) asla eskisi gibi olmaz
What am I gonna do when the best part of me was always you
en iyi parçam daima senken ne yapacağım
What am I suppose to say when I'm all choked up and your ok
ben tamamen tıkanmışken ve sen de iyiyken ne söylemeyi umuyorum ki
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
(One still in love while the other ones leaving)
(diğerleri terk ederken biri hâlâ aşık)
I'm falling to pieces
parçalara ayrılıyorum
(Cos when a heart breaks no it don't break even)
(çünkü bir kalp kırıldığında, o(kalp) asla eskisi gibi olmaz)
Kaynak: www.Sarkicevirileri.com