the rain fell hard on the roofs that day
o gün yağmur çatıya zorla düşüyordu
you telephone from far away
uzaklardan telefon açıyorsun
I see the ocean from my room
odamdan okyanusu görüyorum
all I could say was "are you coming home soon?"
tüm diyebildiğim, 'yakında eve gelecek misin” di
the static whisper in my ear
kulağımda sabit fısıltı
but in a moment your voice was clear
ama bir anlığına sesin netti
"I need some time," you said to me
biraz zamana ihtiyacım var, bana dediğin buydu
that's when I knew you were gonna make me lonely
o zaman, beni yalnız bırakacağını biliyordun
you were gonna make me wish for the time right before I was born
ben doğmadan önce, iyi zaman için dilek dilememi sağlıyordun
when every living breath was another new dawn
her yaşayan nefes başka bir yeni şafaktı
like the time I was 5 at the top of Peak Hill
Peak tepesinin zirvesinde 5 yaşında olduğum zamanlardı
and the wind almost took me away
Ve rüzgar neredeyse beni götürüyordu
you were gonna make me wish for the time right before I was born
ben doğmadan önce, iyi zaman için dilek dilememi sağlıyordun
when every living breath was another new dawn
her yaşayan nefes başka bir yeni şafaktı
like the time I was 5 at the top of Peak Hill
Peak tepesinin zirvesinde 5 yaşında olduğum zamanlardı
and the wind almost took me away
Ve rüzgar neredeyse beni götürüyordu
I walk awhile before I sleep, count the secrets that I keep
Uyumadan önce bir süreliğine yürüyorum, sakladığım sırları sayıyorum
I hope for more, I know for sure I fall apart before I weep
Daha fazlasını umuyorum, ben ağlamadan önce parçalandığımı emin olarak biliyorum
I disconnect the telephone 'cause I can choose to be alone
Telefonu kapatıyorum, çünkü yalnız olmayı seçebilirim
I'll get more done, I'll have some fun, pretend you're not the only one
Daha fazla yorgunlukla duracağm, biraz eğleneceğim, tek olmamışsın gibi davran
and I'm never gonna wish for the time right before I was born
ben doğmadan önce, iyi zaman için dilek dilememi asla sağlamayacaksın
when every living breath was another new dawn
her yaşayan nefes başka bir yeni şafaktı
like the time I was 5 at the top of Peak Hill
Peak tepesinin zirvesinde 5 yaşında olduğum zamanlardı
and the wind almost took me away
Ve rüzgar neredeyse beni götürüyordu
you were gonna make me wish for the time right before I was born
ben doğmadan önce, iyi zaman için dilek dilememi sağlıyordun
when every living breath was another new dawn
her yaşayan nefes başka bir yeni şafaktı
like the time I was 5 at the top of Peak Hill
Peak tepesinin zirvesinde 5 yaşında olduğum zamanlardı
and the wind almost took me away
Ve rüzgar neredeyse beni götürüyordu