[Roland:]
You can search a lifetime for true love
Ömrün boyunca gerçek aşkı arayabilirsin
(But) if you find it
(Ama) onu bulursan
Do you have what it takes to conduct and keep it?
Koruyup tutabilir misin?
Having you was a gift
Sahip oldukların bir hediyeydi
(Just) as much as it was a curse
(Sadece) sana lanet gibi gelmeye başlayana kadar
A burden that now has run its course
Bu yük artık sona ermeli..
[Richard:]
You went completely postal in the sanctum of my heart
Gerçekten kalbimin kutsal yerlerine uçup kondun..
[Roland:]
I regret that I allowed you in at all
Sonuna kadar içeri girmene izin verdiğim için kendimi affedemiyorum..
[Chorus:]
DID I ALWAYS SAY THE RIGHT THINGS WRONG?
DOĞRU OLAN ŞEYLERİ YANLIŞ MI SÖYLEDİM?
ALL QUESTIONS I HAD, LEFT UNANSWERED
SAHİP OLDUĞUM BÜTÜN SORULAR, CEVAPLANMADAN KALDI
DO GOOD THINGS EVER COME TO THOSE WHO WAIT?
BEKLEMEYİ BİLENLER İYİ ŞEYLERLE MÜKAFATLANIRLAR MI?
OR DO THEY JUST WAIT FOREVER?
YA DA BELKİ ONLAR SADECE SONSUZA KADAR BEKLERLER?
[Roland:]
Sometimes you need to pause life and get out
Bazen kendini soyatlayıp gitmen gerekir
To check if you're on the right train
Doğru trenle yolculuk ettiğini öğrenmek için..
I guess that's what you did?
Sanırım sende tam olarak bunu yaptın?
(And) when the fat lady finally sang;
(Ve) şişman kadın sonunda şarkı söylediğinde;
The worst part was not to lose true love
En kötü kısım gerçek aşkı kaybetmemiş olmaktı
The worst part was to lose my best friend
En kötü kısım en iyi arkadaşımı kaybetmemiş olmaktı
[Richard:]
I'll be another stone in that heavy backpack of yours
Senin o ağır sırt çantandaki başka bir taş olacağım
[Roland:]
And you'll forever be the one that got away
Ve sonsuza kadar çekip giden kişi sen olacaksın
[Chorus:]
DID I ALWAYS SAY THE RIGHT THINGS WRONG?
DOĞRU OLAN ŞEYLERİ YANLIŞ MI SÖYLEDİM?
ALL QUESTIONS I HAD, LEFT UNANSWERED
SAHİP OLDUĞUM BÜTÜN SORULAR, CEVAPLANMADAN KALDI
DO GOOD THINGS EVER COME TO THOSE WHO WAIT?
BEKLEMEYİ BİLENLER İYİ ŞEYLERLE MÜKAFATLANIRLAR MI?
OR DO THEY JUST WAIT FOREVER?
YA DA BELKİ ONLAR SADECE SONSUZA KADAR BEKLERLER?
[Richard:]
Forever looks awfully much like 4 years.
Geçen 4 yıl sanki sonsuzluk gibi duruyor.
4 years, 3 months and 9 days to be more precise
Tam olarak 4 yıl, 3 ay ve 9 gün
Now you know kids
İşte çocuklar şimdi hikayeyi biliyorsunuz
[Chorus:]
DID I ALWAYS SAY THE RIGHT THINGS WRONG?
DOĞRU OLAN ŞEYLERİ YANLIŞ MI SÖYLEDİM?
ALL QUESTIONS I HAD, LEFT UNANSWERED
SAHİP OLDUĞUM BÜTÜN SORULAR, CEVAPLANMADAN KALDI
DO GOOD THINGS EVER COME TO THOSE WHO WAIT?
BEKLEMEYİ BİLENLER İYİ ŞEYLERLE MÜKAFATLANIRLAR MI?
OR DO THEY JUST WAIT FOREVER?
YA DA BELKİ ONLAR SADECE SONSUZA KADAR BEKLERLER?
GOT TO BE WHO YOU ARE IN THIS WORLD
BU DÜNYADAKİ OLMAN GEREKEN KİŞİYİ OL
NEVER WALK OUT ON YOUR OWN STORY
KENDİ HİKAYENİN DIŞINA ASLA AMA ASLA ÇIKMA
BUT IF YOU EVER NEED ME AGAIN
AMA YENİDEN BANA İHTİYACIN OLURSA
YOU KNOW THAT I'LL BE, I'LL BE AROUND
BİLİYORSUN OLACAĞIM, HER ZAMAN BU CİVARLARDA OLACAĞIM