I woke this morning deep in the earth
Laying bare with the granite and the moths
Up I clambered and I was met by the sun
It was then I saw you there, down on the street.
My love
You've come such a long way
With no one to comfort you
Or to tell you you're needed.
You and I come from the same place
But if I were to come for you
What's there left to believe in?
So I signaled up to the high and crumbling moon
We've made it then, my love
Closed both my eyes and crawled under the sink
And as I dreamt, I swear I felt you in my arms again
You've come such a long way
With no one to comfort you
Or to tell you you're needed
You and I come from the same place
But if I were to come for you
What's there left to believe in?
You're all I have left to believe in.
Last edited by Snow1982 on 13.09.2013 13:08
Try to align
Türkçe
Kalliope
Bu sabah dünyanın derinliklerinde uyandım
Granit ve güvelerle çıplak yatıyorken
Yukarı tırmandım ve güneşle tanıştım
O seni orada gördükten sonraydı, caddenin aşağısında
Aşkım
Uzunca bir yoldan geldin
Yanında seni rahatlatacak kimseyle gelmedin
Veya ihtiyaç duyulduğunu söyleyecek
Sen ve ben aynı yerden geliyoruz
Ama ben senin için gelmiş kişi olsaydım
İnanmak için geride kalan şey ne olurdu?
Bu yüzden yüksekleri işaret ettim ve parçalanan ayı
Sonra başardık, aşkım
İki gözümü de kapadım ve çukurun (havuzun & teknenin) altında süründüm
Ve hayal ettiğim gibi, yemin ederim seni kollarımda yeniden hissettim
Uzunca bir yoldan geldin
Yanında seni rahatlatacak kimseyle gelmedin
Veya ihtiyaç duyulduğunu söyleyecek
Sen ve ben aynı yerden geliyoruz
Ama ben senin için gelmiş kişi olsaydım
İnanmak için geride kalan şey ne olurdu?
Sen inanmak için geride bıraktığım her şeysin.