I've looked under chairs
Sandalyelerin altına baktım
I've looked under tables
Masaların altına baktım
I've tried to find the key
Bulmaya çalıştım anahtarını
To fifty million fables
Elli milyon masalın.
They call me The Seeker
Bana Arayıcı derler
I've been searching low and high
Her yerde arıyorum
I won't get to get what I'm after
Peşinde olduğum şeye ulaşamayacağım
Till the day I die
Öleceğim güne kadar
I asked Bobby Dylan
Bobby Dylan'a sordum
I asked The Beatles
The Beatles'a sordum
I asked Timothy Leary
Timothy Leary'ye sordum
But he couldn't help me either
Ama o da bana yardım edemedi
They call me The Seeker
Bana Arayıcı derler
I've been searching low and high
Her yerde arıyorum
I won't get to get what I'm after
Peşinde olduğum şeye ulaşamayacağım
Till the day I die
Öleceğim güne kadar
People tend to hate me
İnsanlar benden nefret etmeye meyillidir
'Cause I never smile
Çünkü hiç gülümsemem
As I ransack their homes
Evlerini altını üstüne getirerek ararken
They want to shake my hand
Elimi sıkmak isterler
Focusing on nowhere
Hiçbir yere odaklanmıyorum
Investigating miles
Kilometrelerce araştırıyorum
I'm a seeker
Ben bir arayıcıyım
I'm a really desperate man
Gerçekten çaresiz bir adamım
I learned how to raise my voice in anger
Sinirliyken sesimi yükseltmeyi öğrendim
Yeah, but look at my face, ain't this a smile?
Evet ama yüzüme bak, bu bir gülümseme değil mi?
I'm happy when life's good
Hayat güzelken mutluyum
And when it's bad I cry
Hayat kötüyken de ağlarım
I've got values but I don't know how or why
Değerlerim var ama nasıl ve neden bilmiyorum
I'm looking for me
Kendimi arıyorum
You're looking for you
Sen de kendini arıyorsun
We're looking in at other
Diğerinde arıyoruz
And we don't know what to do
Ve ne yapacağımızı bilmiyoruz
They call me The Seeker
Bana Arayıcı derler
I've been searching low and high
Her yerde arıyorum
I won't get to get what I'm after
Peşinde olduğum şeye ulaşamayacağım
Till the day I die
Öleceğim güne kadar