How many times are we gonna play the game, thinkin that it's gonna change?
Oyunu kaç kere oynayacağız, bunun değişeceğini düşünüyor musun?
I wish I could somehow forget your face.
Keşke bir şekilde yüzünü unutabilseydim.
It ain't easy to turn and walk away.
Arkamı dönüp gitmek kolay değil.
So if I'm nothin to you, everything is everything that you wanted.
Bu yüzden ben senin için bir hiçsem, istediğim herşey olmuştur.
How did I let myself go? We've been down this road before, I've seen it.
Nasılda gittim? Daha önce bu yolda bulunduk, onu görmüştüm.
I guess by now we should know, but you make it hard to let go.
Sanırım artık bilmeliyiz, ama gitmesini zorlaştırıyorsun.
How many times are you gonna make me pay, for my feelings that I can't deny?
Kaç kere daha ödeteceksin, inkar edemediğim duygularımın bedelini?
You show me hope then you take away.
Bana umut veriyorsun sonra geri alıyorsun.
Keep me believing, it's somethin in your eyes.
Beni inançlı tut, o gözlerinde bir şey.
But I'm feelin that anything can change.
Ama hiç bir şeyin değişemeyeceğini hissediyorum.
Everything is everything that we make it.
Herşeyi yapabiliriz.
How did I let myself go? We've been down this road before, I've seen it.
Nasılda gittim? Daha önce bu yolda bulunduk, onu görmüştüm.
I guess by now we should know, maybe this time we should leave it all behind.
Sanırım artık bilmeliyiz, belki bu sefer tüm geride bıraktıklarımızdan ayrılmalıyız.
I paid debt, and now I think I understand regret.
Borcumu ödedim ve şimdi sanırım pişmanım.
I guess it's time to be a man and face the time that I've spent using you.
Sanırım artık adam olmanın ve seni kullanarak harcadığım zamanla yüzleşmenin vakti.
How did I know I'd regret? Oh, I've paid debt, and now I understand regret.
Pişman olabileciğimi nasıl bildim? Oh, borcumu ödemiştim, ve şimdi pişmanlığımı anlıyorum.
It's time to be a man and face all the time that I spent using you.
Artık bir adam olmanın ve seni kullaran harcadığım tüm zamanla yüzleşmenin vakti.
How could I know I would regret? I didn't know I was losing you.
Pişman olabileceğimi nasıl bilebilirdim? Seni kaybediyor olduğumu bilmiyordum.