I watched you breathe in
Nefes alışını izledim
And I wished you'd stop
Ve durmanı diledim
Only for long enough
Yeterli süreliğine
Long enough
Yeterli süreliğine
It's, hard, to, say
Söylemesi zor
Separate or combine
Ayrı ya da birleşik
I ask you one last time
Sana son kez soruyorum
Did I hold you too tight?
Seni fazla mı sıktım?
Did I not let enough light in?
İçeri yeterince ışık almadım mı?
Ooh, ooh, ooh, ooh
If a feeling appears
Eğer bir duygu belirirse
If your mind should sway
Zihnin çelinirse*
It's not a secret you should keep
Bu senin tutabileceğin bir sır değil
I won't let you slip away
Kayıp gitmene izin vermeyeceğim
We used to be closer than this
Eskiden daha yakındık
We used to be closer than this
Eskiden daha yakındık
We used to get closer than this
Eskiden daha yakın olurduk
Is it something you miss?
Bu senin özlediğin bir şey mi?
Winged or chained
Kanatlı ya da zincirli
I ask you, would you have stayed
Senden rica ediyorum, kalır mıydın?
Did I hold you too tight?
Seni fazla mı sıktım?
Did I not let enough light in?
İçeri yeterince ışık almadım mı?
*Burada "eğer biri aklını çelerse, biri seni etkilerse.." anlamı var.