The marriage has come to my head
The wedding trumpets are dead
Replaced by a static noise
So loud that I can't hear my own voice
Will those signs lead me out of here
Well, just take me somewhere
To the plains where angels sing
Trough the chime and the clattering
For what it's worth the truth might hurt you
There is a little you can do
When shadows fall I will desert you
Then that's what you will do
For what it's worth the truth might hurt you
And with a tear of morning dew...
My temples born anew
Lead me inside
Lead me inside
Lead me inside out of the cold
Let me inside
Feel me inside
When the seed is sown
Our love's dead by dawn
And as the day begins
The sun is soothing my skin
And I am divided
I am divided
For love
I have to say
That all of this time
I waited for someone like you
Your are my dream
Your are my dream
Your are my dream
-----------------
bölünmüş
evlilik başıma geldi
düğün trampetleri ölmüş
durgun bir ses geçmiş yerlerine
kendi sesimi duyamayacağım kadar yüksek sesleri
bu işaretler beni buradan çıkaracak mı?
ah, bir yere götür beni sadece
meleklerin şarkılar söyledikleri düzlüklere
müzik ve melodilerin arasından
gerçekler seni acıtabilir, buna değer
yapabileceğin bir kaç şey var
gölgeler çöktüğünde seni terkedeceğim
işte ondan sonra yapacağın şey bu
gerçekler seni acıtabilir, buna değer
ve sabah çiyinin bir damlasıyla beraber...
mabetlerim yeniden doğarlar
içeride bana önderlik et
içeride bana önderlik et
içeride bana önderlik et, soğukta
içeri girmeme izin ver
içeride beni hisset
tohumlar ekildiğinde
şafakta aşkımız ölmüş olacak
ve gün başlarken
güneş tenimi yalar
bense bölündüm
parçalandım
aşk için
söylemek zorundayım
tüm bu zaman boyunca
senin gibi birini bekledim
sen benim rüyamsın
sen benim rüyamsın
sen benim rüyamsın.