I knew when I met you there was trouble in sight
Seninle tanıştığımda görüşte sorun olduğunu biliyordum.
Got so wrapped up in all your charm, I miss the girl in your eyes
Cazibene o kadar sarıldım ki, gözlerinin içindeki kızı özledim.
And looking back it really shouldn't come as much a surprise
Ve geriye bakınca, gerçekten de bir sürpriz olmamalı
That I would catch you double dipping
Seni çift daldırmadan yakalardım
You were slippin' that night
O gece kayıyordun
Stupid, stupid boy!
Aptal, aptal çocuk!
Should've stuck with toys
Oyuncaklara takılmış olmalı
Don't go playing hearts
Kalpleri oynamaya gitme
Shouldn't have to tell you that part
Sana o kısmı söylemek zorunda olmamalıyım
What a mess you made
Ne dağınıklık yarattın?
With your little games
Senin küçük oyunlarınla
Baby you gon' learn
Öğreneceksin bebeğim
If you mess with me, you get hurt (ow!)
Eğer benimle uğraşırsan, yaralanırsın (ow!)
Didn't your mother teach you not to play with fire?
Annen sana ateşle oynamamayı öğretmedi mi?
Caught you red-handed should've been a better liar!
Seni kırmızı elini yakaladım daha iyi bir yalancı olmalıydı!
I'll make you burn like the ashes of your cigarettes
Seni sigaralarının külü gibi yakacağım.
Didn't your mother teach ya?
Annen sana öğretmedi mi?
I'll be the one to teach ya
Sana öğretecek olan ben olacağım
Went on a shopping spree with your credit cards
Kredi kartlarınızla bir alışveriş çılgınlığına gittim
I met a stranger on the street, gave him the keys to your car
Sokakta bir yabancıyla tanıştım, ona arabanın anahtarlarını verdim
Took all your stuff, I packed it up and left it out in the road
Bütün eşyalarını topladım, topladım ve yoldan çıktım
I used to love you, now I'm busy pourin' bleach on your clothes
Eskiden seni severdim, şimdi çamaşırlarına çamaşır suyu dökmekle meşgulüm.
Stupid, stupid boy!
Aptal, aptal çocuk!
Should've stuck with toys
Oyuncaklara takılmış olmalı
Don't go playing hearts
Kalpleri oynamaya gitme
Shouldn't have to tell you that part
Sana o kısmı söylemek zorunda olmamalıyım
What a mess you made
Ne dağınıklık yarattın?
With your little games
Senin küçük oyunlarınla
Baby you gon' learn
Öğreneceksin bebeğim
Didn't your mother teach you not to play with fire?
Annen sana ateşle oynamamayı öğretmedi mi?
Caught you red-handed should've been a better liar!
Seni kırmızı elini yakaladım daha iyi bir yalancı olmalıydı!
I'll make you burn like the ashes of your cigarettes
Seni sigaralarının külü gibi yakacağım.
Didn't your mother teach ya?
Annen sana öğretmedi mi?
I'll be the one to teach ya
Sana öğretecek olan ben olacağım
Oh, didn't your mother teach ya?
Oh, annen sana öğretmedi mi?
Didn't your mother teach ya?
Annen sana öğretmedi mi?
It hurts so bad, I need you here
Çok acıtıyor, sana burada ihtiyacım var
I'll make ya burn away, you hurt me
Seni yakıp yıkacağım, beni incittin
Didn't your mother teach ya?
Annen sana öğretmedi mi?
Guess I'm the one to teach ya
Sanırım sana öğretecek olan benim.
didn't your mother teach you not to play with fire?
Annen sana ateşle oynamamayı öğretmedi mi?
Caught you red-handed should've been a better liar!
Seni kırmızı elini yakaladım daha iyi bir yalancı olmalıydı!
I'll make you burn like the ashes of your cigarettes
Seni sigaralarının külü gibi yakacağım.
Didn't your mother teach ya?
Annen sana öğretmedi mi?
I'll be the one to teach ya
Sana öğretecek olan ben olacağım