He said
"I was in my early forties
With a lot of life before me
And a moment came that stopped me on a dime
I spent most of the next days
Looking at the x-rays
Talkin' 'bout the options
And talkin' 'bout sweet time"
I asked him
"When it sank in
That this might really be the real end
How's it hit you
When you get that kind of news?
Man, what'd you do?"
Dedi ki;
"40'larımın başlarındaydım
Daha yaşayacak çok zamanım vardı
Ve sonra bir an geldi ve beni aniden durdurdu
Sonraki günlerimi,
X-ray lere bakarak geçirdim
Seçenekleri konuşarak,
Ve güzel zamanları konuşarak.
Ona dedim ki;
"Durumun kötüleştiğinde
Bunun gerçekten bir son olabiliceğini anladığında,
Bu seni nasıl hissettirdi
Bu haberi aldığında,
Dostum,ne yaptın?
He said
"I went skydiving
I went Rocky Mountain climbing
I went 2.7 seconds on a bull named Fumanchu
And I loved deeper
And I spoke sweeter
And I gave forgiveness I'd been denying"
And he said
"Someday I hope you get the chance
To live like you were dying"
Dedi ki;
"Paraşütle atlamaya gittim
Rocky Dağlarına tırmanmaya gittim
Fu Manchu adlı bir boğa üstnde 2.7 saniye geçirdim
Daha derinden sevdim
Daha tatlı konuştum
Ve affettim inkar ederek"
Ve dedi ki;
"Bir gün umarım seninde
Sanki ölüyormuş gibi yaşama şansın olur"
He said
"I was finally the husband
That most of the time I wasn't
And I became a friend a friend would like to have
And all of a sudden going fishinWasn't such an imposition
And I went three times that year I lost my dad
I finally read the Good Book, and I
Took a good, long, hard look
At what I'd do if I could do it all again
And then
Dedi ki;
"Nihayet bir koca olabildim,
Olamadığım bunca zamandan sonra.
Ve bir arkadaş olabildim
Aniden balık tutmaya gittik
Ve bu benim için bir dayatma(zorunluluk) değildi
Babamı kaybettiğim yıl balığa 3 kez gitmiştim.
Ve nihayet incili okuyabildim,ve ben
Uzun,güzel ve zor bir bakış attım,
Tekrar yapabilsem neler yapabileceklerime
Ve sonra
I went skydiving
I went Rocky Mountain climbing
I went 2.7 seconds on a bull named Fumanchu
And I loved deeper
And I spoke sweeter
And I gave forgiveness I'd been denying"
And he said
"Someday I hope you get the chance
To live like you were dying
Like tomorrow was a gift
And you've got eternity
To think about
What you'd do with it
What could you do with it
What did I do with it?
What would I do with it?
Dedi ki;
"Paraşütle atlamaya gittim*
Rocky Dağlarına tırmanmaya gittim
Fu Manchu adlı bir boğa üstnde 2.7 saniye geçirdim
Daha derinden sevdim
Daha tatlı konuştum
Ve affettim inkar ederek"
Ve dedi ki;
"Bir gün umarım seninde
Sanki ölüyormuş gibi yaşama şansın olur"
Skydiving
I went Rocky mountain climbing
I went 2.7 seconds on a bull named Fumanchu
And I loved deeper
And I spoke sweeter
And I watched an eagle as it was flying"
And he said
"Someday I hope you get the chance
To live like you were dying
To live like you were dying
To live like you were dying"
Sanki yarın bir hediyeymiş gibi
Ve diyelim ki ölümsüzlüğe sahipsin,
Düşün,
Onunla(ölümsüzlükle) ne yapardın?
Onunla ne yapabilirsin?
Onunla ne yaptım?
Onunla ne yapardım?